16. Hukuk Dairesi 2016/7026 E. , 2019/842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1956 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.12.2006 tarih 2002/435 Esas, 2006/730 sayılı Kararına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 303/1. maddesi gereğince "Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir." Mahkemenin hükme dayanak yaptığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/435 Esas, 2006/730 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Bu davada taraf olmayan ... , davalı Hazine aleyhine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Temyiz incelemesine konu eldeki dosyada ise, davacı ... tarafından, 28.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporuna göre ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/435 Esas sayılı dosyasına konu taşınmaz ile aynı olduğu bildirilen taşınmaz hakkında Hazine ve ...’na husumet yöneltilerek; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle adına tescili istemiyle dava açılmıştır. Açıklanan bu duruma göre her iki davada dava konusu taşınmaz aynı olmakla birlikte, taraflarının farklı olması sebebiyle kesin hükümden bahsedilemeyeceği açıktır. Ayrıca kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca husumetin yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi olarak ... hasım gösterilerek açılmıştır. Ancak, karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yer alması gereken ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın davaya dahil edilmesi gerektiği gözden kaçırılmıştır. Diğer yandan tescil davalarında TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonuc u elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği halde mahkemece yasal ilanlar yaptırılmaksızın karar verilmesi cihetine gedilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nı davaya dahil etmesi için davacıya süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, varsa delilleri toplanmalı, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç adedi Harita Genel Komutanlığı"ndan getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümünü, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre yapılması zorunlu olan ilanlar yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.