19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/14241 Karar No: 2020/5156 Karar Tarihi: 03.06.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14241 Esas 2020/5156 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü vermiştir. Ancak, temyiz isteyen tarafın nakil aracının müsaderesi talebine dair verilen kararın bulunmadığı ve iddianamede de bu talep olmadığı için bu konuda karar verilmediği belirtilmiştir. Temyiz isteyen tarafın diğer talepleri de reddedilmediği için esasa geçilmiştir. 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesine eklenen düzenleme ve 5607 sayılı Kanunun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının mümkün hale geldiği, ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükümlerin bozulması ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri: 5607 Sayılı Kanunun 3/22, 5/2, 7242 Sayılı Kanunun 61, 62 ve 63, 5237 Sayılı TCK'nın 7. maddesi ve 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/14241 E. , 2020/5156 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I-Katılan vekilinin nakil aracının müsaderesi gerektiğine ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; Nakil aracının müsaderesi ya da iadesi hususunda mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüş olup, iddianamede, nakil aracının müsaderesi konusunda herhangi bir talep bulunmadığı gibi, yerel mahkemece de mahkumiyet hükmü ile birlikte bu hususta verilmiş bir karar bulunmadığından, nakil aracının müsaderesine yönelik katılan vekilinin temyizi hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, II- Katılan vekilinin mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen ""Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir."" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.