Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/3451 Esas 2013/3458 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3451
Karar No: 2013/3458

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/3451 Esas 2013/3458 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/3451 E.  ,  2013/3458 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Davacı, davalı Kurum işleminin iptali ile 01.03.2001-01.05.2003 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine ve primleri ödendiğinde emeklilik işlemleri yapılarak kendisine aylık bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, tefhim olunan kısa kararda "davanın kısmen kabulü ile, 01.03.2001-31.05.2001 tarihleri arasında 90 gün isteğe bağlı sigortalılık süresinin tespitine, bu sürenin dışında kalan süreye ilişkin talep ve davanın reddine", karar verilmiş iken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise "davanın kısmen kabulü ile, davacının 01.03.2001-01.05.2003 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine, diğer taleplerinin reddine", ilişkin hüküm kurmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
    Tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu"nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince salt bu husus bozma nedenidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı ... Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, sair temyiz nedenleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 28.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.