12. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/36103 Karar No: 2014/2776 Karar Tarihi: 31.01.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2013/36103 Esas 2014/2776 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2013/36103 E. , 2014/2776 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ait tahliye ihtarlı icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından (13) örnek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten tahliyenin infazı için gelinen 08.07.2013 tarihinde haberdar olunduğu, muttali olunan bu tarihin tebliğ tarihi olarak tespiti gerektiği ileri sürülerek icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Borçlu aleyhine yapılan takibin kesinleştiği gerekçesiyle tahliye davası açılmış, .... 2. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 29.05.2013 tarih ve 2013/363 E, 2013/682 K. sayılı kararı ile borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren süresinde temyiz yoluna başvurulmadığından mahkemece karar 21.06.2013 tarihi itibariyle kesinleştirilmiştir. Her ne kadar borçlu şirket tarafından, tahliye kararının infazı için taşınmaza gelindiğinde takipten haberdar olunduğu belirtilmişse de, tahliye davasının görüldüğü dosyada gerekçeli kararın usulsüz tebliğ edildiğine dayanılarak öğrenme tarihinden itibaren süresinde temyiz yoluna başvurulmamıştır. Bu durumda borçlu, usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emrine dayalı olarak verilen tahliye kararını kabullenmiş ve usulsüz tebligat şikayetinde mevcut olan hukuki yararını, tahliye kararını öğrenme tarihinden itibaren yasal süre içinde temyiz etmemekle ortadan kaldırmıştır. O halde mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin 1. fıkrası gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.