Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/432
Karar No: 2019/7576
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/432 Esas 2019/7576 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ortaklığın giderilmesi için 38 taşınmazın satışını talep etti. Mahkeme, taşınmazların satışının yapılmasına karar verdi. Ancak dava konusu taşınmazlar üzerinde bazı paydaşların hak iddia ettiği ağaç, bina gibi bütünleyici parçalar konusunda uyuşmazlık olduğu için, bu konuda paydaşlardan birinin dava açması için uygun sürenin verilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, davacının payının olmadığı bazı taşınmazlar yönünden davacının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği vurgulandı. Kararda, paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında paydaşların (ortakların) tamamının yer alması zorunlu olduğu, bu davaların paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardan olduğu vurgulandı. Davalılar veya paydaşlar arasında ölüm durumunda, mirasçılık belgesine göre mirasçıların davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği belirtildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca, paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç vb. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olduğu durumlarda, davanın açılması için uygun sürenin verilmesi gerektiği, muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittif
14. Hukuk Dairesi         2019/432 E.  ,  2019/7576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, 38 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Somut olaya gelince;
    1)Dava konusu edilen ve satışına karar verilen 457 ada 1 parsel, 456 ada 6 parsel ve 457 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda, davacının payının bulunmadığı buna rağmen dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bahse konu bu taşınmazlar yönünden davacının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddi gerekirken ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2)Davalı ..., gerek yargılama esnasında gerekse temyiz dilekçesinde, dava konusu 3021 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı dubleks evin kendisine ait olduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece, dava konusu 3021 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı dubleks evin (muhdesatın) anılan davalıya ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak anılan evin bulunduğu dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3)Davalı ... temyiz dilekçesinde, dava konusu 2280 parsel sayılı taşınmazda evinin bulunduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece, dava konusu 2280 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin (muhdesatın) anılan davalıya ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak anılan evin bulunduğu dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi