
Esas No: 2016/7009
Karar No: 2019/838
Karar Tarihi: 08.02.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/7009 Esas 2019/838 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü hakkında, 12.04.2013 havale tarihli jeodezi mühendisinin ek raporunda sözü edilen 1954, 1984 ve ziraaat bilirkişisinin 17.04.2012 tarihli raporunda sözü edilen 1999 yıllarına ait çift bindirmeli hava fotoğrafları ile memleket haritası ve temin edilebilen en eski ve yeni tarihli farklı uydu fotoğraflarının getirtilmesi ve memleket haritası ile uydu fotoğraflarından da yararlanılarak, jeodezi ve fotogrametri uzman harita mühendisi tarafından stereoskop ile inceleme yapılması, taşınmazın fotoğraf tarihlerindeki konumu ve tespit harici yer ya da tarıma elverişli yer olarak görünüp görünmediği konusunda rapor alınması, hava ve uydu fotoğrafları ile kadastro paftası ölçeğinin harita çizim programları vasıtasıyla eşitlenmek suretiyle çakıştırılması, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi ve teknik bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulu ile taşınmazın başında yeniden keşif yapılması, çekişmeli taşınmazın evveliyatı, kullanım durumu, çekişmeli taşınmazda imar-ihya şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi konularında yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları alınıp, ziraat bilirkişisi kurulundan taşınmazın fotoğraflarını da içerir şekilde rapor alınması, uzman harita mühendisi bilirkişisinden ise keşfi ve uygulamayı gösterir krokili rapor alınması bu şekilde ekonomik amaca uygun bir kullanımın bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi, bundan sonra tüm taraf delilleri birlikte değerlendirilerek davacılar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli 131 ada 120 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişisinin 10.05.2015 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.094,40 metrekarelik kısmının ifraz edilerek, davacılar adına 1/2’şer hisse ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ile dahili davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Tapu iptal ve tescil davalarının kayıt maliki aleyhine açılması gerekir. Davacılar da kayıt maliki Hazineye husumet yönelterek dava açmışlardır. Yargılama sırasında mahkemece ... ile ..."nın re"sen davaya dahil edilmesi adı geçenlere taraf sıfatı kazandırmaz. Kural olarak davanın tarafı olmayanın hükmü temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca çekişmeli taşınmaz Hazine adına kayıtlı olduğuna ve çekişmeli taşınmaz yönünden verilen hüküm ile dahili davalılar ... ve ... aleyhine hukuksal bir durum da yaratılmadığına göre, dahili davalılar ... ve ...’nın temyiz inceleme isteminin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2- Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen kısmı üzerinde davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, bozmadan önce dosyaya sunulan çekişmeli taşınmazın (A) bölümüne ilişkin fotoğraflar ile bozma sonrası 08.06.2015 tarihli ziraat bilirkişi kurulunun raporuna ekli aynı bölüme ilişkin fotoğraflar arasında çelişki bulunmakta olup, bu çelişki incelemelerin aynı yere ilişkin yapılıp yapılmadığı hususunda kuşku uyandırmaktadır. Hal böyle olunca, söz konusu çelişkinin giderilmesi amacıyla mahallinde, elverdiğince yaşlı, davada yararı bulunmayan ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ile alanında uzman 1 fen, 3 ziraat mühendisi ve 3 jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, davacılar tarafından satın alındıktan sonra taşınmazın tamamının kullanılıp kullanılmadığı, ne şekilde kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği mahalli bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığını, imar-ihyanın tamamlandığı tarihi belirtir, eğimini ve bitki örtüsünü açıklar nitelikte ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir rapor alınmalı ve temyize konu taşınmaz bölümünün fotoğrafları çektirilerek diğer bölümler ile aradaki sınırların fotoğraflar üzerinde gösterilmesi istenilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe elverişli ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan ise, dava konusu taşınmazın tespit tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazilerin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; çekişmeli taşınmazların ve çevresinde bulunan taşınmazların niteliklerine ilişkin mahkeme gözlemi keşif zaptına aynen yansıtılmalı; keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri, bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyelere iadesine,
08.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.