17. Hukuk Dairesi 2016/12586 E. , 2019/5371 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine üzerine, temyiz dilekçesinin temyiz süresi dolduktan sonra verildiğinden bahisle reddine karar verilmiş; bu ek kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kurumun ...."ın vefatından dolayı ailesine 87.970,00 TL ödeme yaptığını, ancak davalılara 7.696,41 TL fazla ödeme yapıldığını, bu nedenle asıl alacak 7.696,41 TL ile 2.297,28 TL faizi ile birlikte tahsili için ...İcra Müdürlüğünün 2013/34665 sayılı dosyası ile takip yapıldığı, icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu beyanla, itirazının iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Gaziantep 13.İcra Müdürlüğünün 2013/34665 takibe borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesiyle 14.04.2016 tarihli ek kararla reddine karar verilmiş, bu ek karar da davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya ve davalı vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu belgeler incelendiğinde, her ne kadar yerel Mahkemece gerekçeli kararın davalı vekiline 21.12.2015 tarihinde PTT aracılığı ile aynı çatı altında çalışana tebliğ olunduğu, tebliğ tarihine göre temyiz süresinin 05.01.2016 tarihinde son bulduğu, temyiz talebinin süresinin dolduğu tarihten sonra verilmiş olduğu anlaşılmakla HUMK. 432/4.maddesi gereğince süresinde olmayan temyiz talebinin reddine karar
verilmiş ise de, .... PTT Merkez Müdürlüğünün 06/05/2016 tarihli yazısında gerekçeli kararın 24.12.2015 tarihinde muhatabın çalışanına tebliğ edildiğinin bildirildiği, ilgili gönderi takip formundan ve tebligat mazbatasından da tebligat evrakının davalı vekiline 24.12.2015 tarihinde teslim edildiği görüldüğünden 07.01.2016 tarihinde yapılan temyiz başvurusunun yasal süresinde olduğunun kabulü gerekir.
Bu nedenlerle anılan ek kararın 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK. madde 432/son uyarınca ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı ..., Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalıya rücu etmektedir. Davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, kendisini görevli addedip, işin esasına girerek karar vermesi doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de; davaya konu kazada ...."ın vefat etmesi nedeniyle davalıya ödenen maddi tazminatların rücuen tahsili için davacı ... tarafından araç sürücüsü ve maliki aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/203 Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak anılan Mahkeme kararının kesinleşmemiş olduğu görülmüştür. ....Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın, özellikle dosyada yaptırılan kusur incelemesi ve tazminat hesabı yönünden eldeki dosyanın sonucuna etkili olacağı anlaşıldığından, mahkemece, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/203 Esas, 2012/778 K. sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenerek, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. Bu nedenle, eksik
incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
4-Bozma sebeplerine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine ise şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin 14.04.2016 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan ve resen görülen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 30.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.