1. Hukuk Dairesi 2017/3589 E. , 2020/4816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ortak mirasbırakan ... ’in, 6402 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının bir kısmını eşi ve oğlu olan davalılara satış suretiyle devrettiğini, taşınmazda kat mülkiyetinin kurulmasından sonra bağımsız bölümlerin davalılar ve mirasbırakan adına tescil edildiğini, ... ’da ki taşınmazların da mirasbırakan tarafından davalılara temlik edildiğini, davalılardan ... adına tescil edilen ... plakalı aracın bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiğini, murisin bankalarda yüklü miktarda tasarrufları bulunduğunu, murisin uzun yıllar ... ’da çalışarak emekli olduğunu, davacıyı küçük yaşta evlendirdiği için davalılardan ... adına kayıtlı olan 6402 parsel sayılı taşınmazda yer alan 12 nolu bağımsız bölümü, erkek çocuklarından ayrı tuttuğu ve üzgün olduğunu ifade ederek sağlığında kendisine satış suretiyle devrettiğini, bu temlik sonrası mirasbırakanın taşınmazlarının büyük çoğunluğunu davalılara aktardığını öğrendiğini, hak dengesini gözeten ve tüm mirasçıları kapsayan bir paylaştırma yapılmadığını, işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu, banka ve araç kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiş, aşamada banka ve araç kaydına ilişkin istemlerinden feragat etmiştir.Davalılar, mirasbırakanla uzun yıllar ... ’da aynı fabrikada çalıştıklarını, birikimleri ile dava konusu 6402 parsel sayılı taşınmazı arsa vasfı ile satın alıp, yine toplu çalışma, birikim ve bankadan temin edilen kredilerle taşınmaz üzerine bodrum+ 6 kattan oluşan bina inşa ettiklerini, bilahare mirasbırakanın daireleri yapım aşamasında maddi katkısı olan mirasçılara 30/07/1981 tarihinde eşit şekilde paylaştırdığını, bu paylaşım sonrası mirasbırakan ve eşinin Türkiye’ye kesin dönüş yaptıklarını, davalı çocukların ise ... ’da çalışmaya devam ettiklerini, taşınmazda cins değişikliği yapıldığı ve kat mülkiyeti kurulduğu 28/05/1985 tarihinde mirasbırakana 2 daire, davalı eş ... ’ye 2 daire, davalı ...’a 2 daire+ bodrum dükkan, davalı ...’ya 2 daire+ giriş dükkan ve davalı ...’a 2 daire+ giriş dükkan şeklinde paylaştıklarını, mirasbırakanın asıl amacının sağlığında mal varlığını davalıların kazanç ve katılımları oranında paylaştırmak olduğunu, mal kaçırma kastı taşımadığını, en son temlik işleminin 28 yıl öncesine ilişkin olduğunu, mirasbırakanın sağlığında davacıya da taşınmaz verdiğini, davacının mirasbırakanın ölümünden hemen sonra dava açmakla kötüniyetini ortaya koyduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, araç ve banka hesapları yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 6402 parsel sayılı taşınmazda yer alan bağımsız bölümler yönünden işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının payı oranında tescile dair verilen karar Dairece; “...Somut olaya gelince; toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu taşınmazdaki inşaatın muris, eşi ve davalı oğulları tarafından ... ’da çalışılarak elde edilen para ile yaptırıldığı, davalıların katkılarından dolayı kat irtifakı kurulduktan sonra 1 dükkan ve 3 meskenin davalı ...’a, 1 dükkan ve 2 meskenin davalı ...’ya, 1 dükkan ve 2 meskenin davalı ...’a, 1 meskenin davalı eş Zahide’ye, 2 meskenin de mirasbırakana kalacak şekilde paylaşım yapıldığı, bilahere 2005 yılında muris adına tescil edilen 2 bağımsız bölümün davalı ...’a satış suretiyle temlik edildiği, murisin ölümünden kısa bir süre önce, murisin isteği ile Mahmut üzerine kayıtlı dairelerden birinin davacıya Mahmut tarafından bedelsiz devredildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle temlikin muvazaalı olduğundan söz etme olanağı olmadığı gibi, TMK 6, HMK 190. maddeleri uyarınca davacı, temliklerin muvazaalı yapıldığı iddiasını da usulünce kanıtlamış değildir. Hâl böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda araç ve banka hesapları yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, dava konusu 6402 parsel sayılı taşınmazda yer alan bağımsız bölümler yönünden hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.10.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 2.540.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 23.00. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.