213 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8685 Esas 2019/1876 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8685
Karar No: 2019/1876
Karar Tarihi: 25.02.2019

213 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8685 Esas 2019/1876 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçunu işlemiştir ve Mahkeme tarafından mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın savunmasında faturaların gerçek alışverişlere dayandığını belirtmesi üzerine, faturaları düzenleyen şirketlerle irtibatının belirlenmesi ve faturaların gerçek olup olmadığının tespiti için maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, tanıkların dinlenmesi ve belge incelemesi yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, kararda TCK’nin 43. ve 53. maddelerine de değinilmiştir.
TCK’nin 43. maddesi, bir kişinin birden fazla suç işlemesi durumunda uygulanacak zincirleme suç hükümlerini düzenlemektedir.
TCK’nin 53. maddesi ise, bir suç fiili nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmesi halinde, zarar gören kişilerin tazminat haklarını düzenlemektedir.
11. Ceza Dairesi         2016/8685 E.  ,  2019/1876 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    2012 takvim yılı Nisan ayı içerisinde birden fazla sahte faturayı KDV indiriminde kullanan sanık yönünden, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerini uygulayan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan tebliğnamedeki bu hususa ilişen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    1-Sanığın "2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma" suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanık ...‘ın savunmasında, faturaların gerçek alışverişlere dayandığını, dükkanına gelen ... isimli toptancının suça konu faturaları düzenleyen şirketlerde pazarlamacı olarak çalıştığını beyan ederek faturalara konu malları kendisine sattığını, ödemeleri nakit olarak yaptığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanığın savunmasında ismi geçen ... isimli kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile duruşmaya celbiyle, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak sanığın savunması doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanına başvurulması ile faturaları düzenleyen şirketlerle irtibatı bulunup bulunmadığının belirlenmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının tespiti yönünden de, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenler ve kullananın yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile sanık hakkında yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)2011 takvim yılı için "25.09.2011" ve 2012 takvim yılı için "25.05.2012" olan suç tarihlerinin, gerekçeli karar başlığında "2011-2012" şeklinde eksik gösterilmesi,
    b)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 25.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.