Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6723
Karar No: 2022/7522
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6723 Esas 2022/7522 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6723 E.  ,  2022/7522 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Belediyesinde 27.04.1998 - 21.12.2018 tarihleri arasında itfaiye eri olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmadan işverence feshedildiğini, çalışma süresince 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına göre görev yapmasına rağmen fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, söz konusu çalışma şekline göre denk gelen dinî ve millî bayramlarda da aynı şekilde çalışmaya devam etmesine rağmen bu çalışmaların karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini; ayrıca müvekkilinin yıllık izin ücretinden kaynaklı alacağının da bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indimi alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının görevinin ... Disiplin Kurulu tarafından verilen karar uyarınca davacı hakkında cinsel taciz ve hakaret suçlarından tahkikat yapıldığı gerekçesiyle sona erdirildiğini; zira davacının işyeri çalışanı olmayan şahsa karşı cinsel taciz ve hakaret suçlarını işlediği iddiasıyla yargılandığını ve yargılama sonucunda kesin olarak verilen karar ile davacı hakkında adli para cezasına hükmedildiğini, bu durumun işçinin kişiliğinde bulunan bir sebep nedeniyle güven ilişkisinin zedelenmesine yol açtığı, davacının çalıştığı kurumun niteliği ve davacının yerine getirdiği görev dikkate alındığında, davacının eylemi nedeniyle işverende iş ilişkisini sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek derecede şüphe meydana geldiği ve işveren tarafınca katlanılamayacak bir şüpheden dolayı iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshin geçerli ve haklı sebebe dayandığını; ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına alınan Mahkemenin 09.10.2019 tarihli ve 2019/21 Esas, 2019/270 Karar sayılı işe iadeye ilişkin dosyasında, “… davacının Cinsel Taciz eylemini işlediği gerekçesiyle gözaltına alındığı, davacının davalı Kamu Kurumu'nda itfaiye bölümünde daimi işçi statüsünde çalıştığı, celbedilen ceza dosyası içeriğine göre davacının cinsel taciz eylemlerini gerçekleştirdiğinin sabit olduğu, tacize uğrayan dava dışı E... E...'nin davalı çalışanı olmadığı, bu sebeple davacının eyleminin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II c alt bendi anlamında, davalı işverene iş sözleşmesini haklı fesih imkanı vermediği ve feshin haklı nedene dayanmadığı, bununla birlikte davacının çalıştığı kurumun niteliği ve davacının yerine getirdiği görev dikkate alındığında, davacının eylemi nedeniyle işverende iş ilişkisini sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek derecede şüphe meydana geldiği ve Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi uygulamaları da dikkate alınarak (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 2017/32713 E., 2017/11843 K sayılı ilamı, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 2018/1941 E., 2018/2800 K. Sayılı ilamı,) iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 03.03.2020 tarihinde kesinleştiği, iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanması sebebiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının çalışma süresi karşılığı 389 gün izne hak kazandığı, izin belgeleri ile 356 gün izin kullandığının anlaşıldığı, davacının bakiye 33 günlük izin hakkı olduğu, davacının mevcut çalışma sistemine göre fazla çalışma ücretine hak kazandığı, davacının vardiyasına denk gelen ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını ispatladığı, ancak söz konusu çalışmalarının karşılığının işverence ödendiğinin ispatlanmadığı; ancak dosya içerisinde yer alan ücret bordrolarına göre davacının asgari geçim indirimi alacaklarının ödendiği gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulü ile asgari geçim indirimi alacağının reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin sona ermesi ile ilgili iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının görevinin ... Disiplin Kurulu tarafından verilen karar uyarınca davacı hakkında cinsel taciz ve hakaret suçlarından tahkikat yapıldığı gerekçesiyle sona erdirildiğini; zira davacının işyeri çalışanı olmayan şahsa karşı cinsel taciz ve hakaret suçlarını işlediği iddiasıyla yargılandığını ve yargılama sonucunda kesin olarak verilen karar ile davacı hakkında adli para cezasına hükmedildiğini, bu durumun işçinin kişiliğinde bulunan bir sebep nedeniyle güven ilişkisinin zedelenmesine yol açtığı, davacının çalıştığı kurumun niteliği ve davacının yerine getirdiği görev dikkate alındığında, davacının eylemi nedeniyle işverende iş ilişkisini sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek derecede şüphe meydana geldiği ve işveren tarafınca katlanılamayacak bir şüpheden dolayı iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshin geçerli ve haklı sebebe dayandığını; ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili istinaf başvurusunda belirttiği gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, işverence iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, talep edilen alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davalı tarafa husumet yöneltilmesinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1.4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) "İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı" kenar başlıklı 25 inci maddesinin (II) numaralı bendi.

    2. 4857 sayılı Kanun'un "Ücret ve ücretin ödenmesi" kenar başlıklı 32 nci maddesinin son fıkrası hükmü.

    3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci ve 109 uncu maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2.Somut uyuşmazlıkta davacı, 27.04.1998 tarihinden itibaren davalı ... nezdinde itfaiye eri olarak görev yapmakta olup iş sözleşmesi davalı tarafça 21.12.2018 tarihinde, davalı işyeri çalışanı olmayan dava dışı E. E. isimli şahsa karşı işlendiği sabit olan cinsel taciz eylemi nedeni ile feshedilmiştir. 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (c) alt bendi uyarınca, "İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması" eylemi haklı fesih sebebi olarak kabul edilmiş olup; davacının söz konusu cinsel taciz eylemini davalı işyeri çalışanı olmayan üçüncü kişiye karşı gerçekleştirdiği sabittir. Bu sebeple işverenin feshinin ilgili madde kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Öte yandan, işe iade istemi ile açılan davada aynı Mahkemenin 2019/21 Esas ve 2019/270 Karar sayılı kararı ile feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup söz konusu karar tarafların istinaf etmemesi üzerine 03.03.2020 tarihinde kesinleşmiştir. Buna göre feshin geçerli nedene dayandığı tespiti ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına alacaklarının kabulüne ilişkin değerlendirme yerindedir.

    3. Dava, bir kısım alacaklar bakımından kısmi, bir kısım alacaklar bakımından belirsiz alacak davası olarak açılmış olup Mahkemece talep edildiği şekilde bir kısım alacaklar bakımından kısmi, bir kısım alacaklar bakımından da belirsiz alacak davası olarak sonuçlandırılmıştır. Dava ve ıslah tarihi dikkate alındığında, kıdem ve ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının zamanaşımına uğramadığı sabittir. Fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından ise dava belirsiz alacak davası olarak sonuçlandırıldığından sadece dava zamanaşımı gözetilerek hesaplama yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

    4. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının davalı ... nezdinde çalıştığı sabit olduğundan husumete ilişkin itirazı da yerinde değildir.

    5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,


    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    13.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    FA

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi