Esas No: 2022/5247
Karar No: 2022/7644
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5247 Esas 2022/7644 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5247 E. , 2022/7644 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili özetle müvekkilinin davalı ... Başkanlığında 1999 yılında işçi olarak çalışmaya başladığını ve 2014 yılına kadar çalıştığını, 2014 yılı içerisinde KOSKİ'ye daha sonra da müzeye geçtiğini, müzede işçi olarak çalışmaya başladığını, davalı ... Başkanlığında şantiyede işe başlayan davacının daha sonra Belediyenin tüm bölümlerinde bekçilik yaptığını, davalı Belediyeden ayrıldığında fazla çalışma ücretleri ve diğer işçilik haklarının ödenmediğini, çalışmasının sabah saat 08.00'de başladığını, akşam 16.00'da mesainin bittiğini, ikinci vardiyanın akşam 16.00'da başlayıp, gece 24.00'de bittiğini, üçüncü vardiyanın ise gece 24.00'de başlayıp, sabah saat 08.00'de bittiğini, müvekkilinin ayrıca nöbet tuttuğunu, cumartesi-pazar günleri de çalıştığını, ayrıca resmî tatillerde ve dinî bayramlarda da çalışmaya devam ettiğini, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücretinin ödenmediğini, müvekkilinin 1999-2014 yılları arasında Türk-İş Sendikasının üyesi olduğunu, bu nedenle 1999-2014 yılları arasındaki toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacakları dikkate alınmak suretiyle taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini beyanla fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili özetle talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) hükümleri gereği işçi alacakları için belirsiz alacak ve tespit veya kısmi dava açılmasının mümkün olmadığını, davacının alacak miktarını tam olarak belirlemesi ve buna göre tam alacak davası açması gerektiğini, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının fazla çalışması bulunmadığı gibi bu durumu izah ve ispat eden bir puantaj veya başkaca belge bulunmadığını, davacının daha önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına müracaatta bulunduğunu, iş müfettişinin Belediye kayıtları üzerinden yaptığı incelemeler neticesinde davacının çalışmalarının bekçilik göreviyle gerçekleştiği, saati belli olan nöbet süresini aşan bir fazla çalışmasının olmadığının resmi kayıtlar üzerinden de tespit edildiğini, davacının hafta tatilinde çalışması bulunmadığı gibi bu durumu izah ve ispat eden bir puantaj veya başkaca belge bulunmadığını, yine iş müfettişinin Belediye kayıtları üzerinden yaptığı incelemelerde Belediyenin resmi bekçi nöbet listelerinin tamamının taranarak hafta tatili alacağının olmadığı, dönüşümlü-vardiyalı çalışılan bu sistemde hafta tatilinin işçinin nöbet durumuna göre haftada herhangi bir iki günlük tatille karşılandığı, bu nedenle hafta tatili alacağının da bulunmadığının müfettiş tarafından resmî olarak tespit edildiğini, davacı işçinin nöbet listelerinde görevli olduğu bütün günlerin taranarak nöbetlerinden genel tatil günlerine denk düşen günler için toplu iş sözleşmesinde belirlenen esaslara göre çalışma hesaplarının yapıldığını ve İdarece bu ödemelerin yapılacağının taahhüt edildiğini, bu hususun tutanağa bağlandığını, bunu müteakip müfettiş marifetiyle tespit edilen ulusal bayram genel tatil ücreti çalışma ücretinin 19.02.2015 tarihli makbuz ile davacının Ereğli Ziraat Bankasında bulunan hesabına yatırıldığını, istenilen faiz türünün de hatalı olduğunu, bu tür alacaklar için hükmedilmesi gereken faiz oranının yasal faiz olduğunu, Mahkemece davacının talebinin kabul edilmesi hâlinde alacak kaleminin net olarak belirlenmesini talep ettiklerini, zira alacak kalemlerine brüt olarak hükmedilmesi hâlinde yargılama giderleri arttığı gibi infaz aşamasında icra giderlerinde de haksız bir artış olduğunu ve infaz sırasında net tutar hesaplanarak kesinti yapılması hâlinde taraflar arasında yeni bir uyuşmazlığın söz konusu olacağını, bu nedenle yargılama sonucunda davacının talebi kabul edilirse alacak kaleminin net miktarının belirlenmesini talep ettiklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ereğli (...) 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 20.02.2018 tarihli ve 2015/469 Esas, 2018/105 Karar sayılı kararıyla; ispatlanamayan ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışma ücreti taleplerinin reddine, hafta tatili ücreti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 30.01.2020 tarihli ve 2018/1692 Esas, 2020/143 Karar sayılı kararıyla; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, salt davacı tanıklarının davalı işverene karşı davasının olmasının beyanlarına itibar edilmeyeceği anlamına gelmeyeceği, 12.02.2015 tarihli İş Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen tutanak kapsamı ve dinlenen tanık anlatımları birlikte nazara alındığında, işyerinde çalışan bütün işçilerin haftanın 6 günü 08.00-16.00, 16.00-24.00, 24.00-08.00 saatleri arasında çalışmalarının olduğu, bu saatler arasında her vardiyada 30 dakika ara dinlenmesi verildiği, ibraz edilen puantaj kayıtlarında işçilerin fazla çalışma yaptıklarına ilişkin herhangi bir verinin bulunmadığı, hafta içi iki gün izin yaptıkları, günlük 8 saatlik vardiyalar hâlinde çalıştıkları, vardiyaların denk gelmesi hâlinde hafta sonu çalıştıkları beyan edilmekle, davacı tarafça işyerinde fazla çalışma yaptığının ispat edilemediği, işyerinde ibraz edilen iş sözleşmelerinde işçilerin ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmalarına ilişkin muvafakatnamelerinin olduğu, davacıya ulusal bayram genel tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığı ücretlerinin banka kanalıyla ödendiği, davacının ulusal bayram genel tatil alacağı talebinin varit olmadığı, davalı ... ile ... Sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerin 35. maddesine göre, cumartesi günü öğleden sonranın akdi tatil, pazar gününün hafta tatili olduğu ancak işin gereği pazar günü çalışanlara haftanın başka bir gününde izin verileceği, hafta tatillerinde rızası alınmadan çalıştırılan işçilere sonraki hafta içinde bir gün izin verilirse toplam 2 yevmiye ücret ödeneceği, izin verilmediği takdirde toplam 3 yevmiye verileceği düzenlemesinin yer aldığı, dosya kapsamında bulunan nöbet listelerine göre davacının haftada 5 gün çalışmasının olduğu, bazı aylarda hafta tatili olarak belirlenen pazar günü nöbete kaldığı, nöbete kaldığı haftayı takip eden haftada ise 5 gün çalışmasının olduğu ve 1 gün izin kullandığı, davacı isticvabında hafta tatili gününde çalışma yapılması konusunda muvafakatinin olmadığını belirttiği gibi aksi yönde bir bilgi ve belgenin de dosya kapsamına sunulmadığı bu durumda davacıya pazar günleri çalışma yapmasının karşılığında hafta içi bir gün izin verilse dahi rızası alınmaksızın çalışma yaptırılması nedeniyle anılan toplu iş sözleşmesi düzenlemesi gereğince hafta tatili ücretine hak kazandığı, bunun aksinin yani ödeme yapıldığının davalı işveren tarafından yasal delilleriyle ispat edilemediği, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun olduğu, davacının zamanaşımına uğrayan alacağının bulunmadığı, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı ve davalı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.02.2021 tarihli ve 2020/5254 Esas, 2021/3759 Karar sayılı ilâmı ile;
"1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda haftanın 6 günü 08:00-16:00, 16:00-24:00, 24:00-08:00 saatleri arasında çalışmaların olduğu, ve saatler arasında her bir vardiyada 30 dakika ara dinlenmesi verildiğinin ibraz edilen puantaj kayıtlarından anlaşıldığı, tanıkların da hafta içi 2 gün izin yaptıkları beyanları ile günlük 8 saatlik vardiyalar halinde çalıştıkları değerlendirmesi ile davacının fazla çalışma alacağı olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmelerinde haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu,bu süre aşılmamak ve gün ortasında 1 saatten az olmamak kaydıyla ara dinlenmesi verileceği düzenlenmiştir. Bu hali ile davalı ... ile ... sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinin yürürlükte olduğu dönemler itibari ile her bir Toplu İş Sözleşmesi dönemi ve fazla çalışma ücretini düzenleyen sözleşme maddesi ayrı ayrı değerlendirilmek sureti ile fazla süreli çalışma alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir." gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B.İlk Derece/Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ereğli ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...mahkememizce verilen ilk kararın fazla çalışma ücretine ilişkin Yargıtayca bozulmasına karar verilerek yeniden yargılama yapılmak üzere mahkememize dosyanın tevdi edildiği, mahkememizce yapılan yargılama ile dosyanın davacının fazla mesai alacağının yeniden tespiti için dosyada öncesinde rapor hazırlayan bilirkişi Erdal Terzi'ye ek rapor için tevdi edilerek davacının fazla mesai alacağı, Yargıtay ilamı ve dosya kapsamı doğrultusunda yeniden hesap edildiği, anılan sebepler, dosya kapsamı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli 16/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporu doğrultusunda davacının fazla mesai alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş, yine ilk kararda reddine karar verilen UBGT alacağı ve kabul edilen hafta tatili alacağı hakkında Yargıtayca herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu alacaklara ilişkin mahkememizin ilk kararının zımnen onanarak kesinleştiği, fazla mesai alacağı belirsiz alacak olarak açıldığı için dava tarihinden itibaren faiz işletilerek hüküm tesisi yoluna gidilmiştir" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının eksik hüküm altına alındığını ileri sürmüştür.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının fazla çalışma ücretinin bulunmadığını, bu hususun İş Teftiş Kurulu raporunda da yer aldığını, hafta tatili alacağı da bulunmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı tanıklarının husumetli olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla süreli çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre işçinin normal çalışma süresinin sözleşmelerle haftalık kırkbeş saatin altında belirlenmesi hâlinde, işçinin bu süreyi aşan ve kırkbeş saate kadar olan çalışmaları fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılır. Bu şekilde fazla saatlerde çalışma hâlinde ücret, normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmibeş fazlasıdır.
3.Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı).
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ve davacı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.