Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/28091
Karar No: 2014/37449

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/28091 Esas 2014/37449 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/28091 E.  ,  2014/37449 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çorlu 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 21/03/2013
    NUMARASI : 2012/357-2013/249

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının davalı bankada 08.02.1999-01.04.2002 tarihleri arasında emekli sandığına tabi olarak, 01.04.2002- 30.11.2011 tarihleri arasında belirsiz süreli hizmet sözleşmesiyle,en son 2.611,00 TL brüt aylık ücretle çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini,tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek,kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece,davacının,davalı işyerinde 08.02.1999-30.11.2011 tarihleri arasında 12 yıl, 5 ay, 27 gün çalıştığı, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği,fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, kıdem tazminatı alacağının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    1-Davacı,işyerinde 08.02.1999-01.04.2002 tarihleri arasında emekli sandığına tabi olarak, 01.04.2002-30.11.2011 tarihleri arasında belirsiz süreli hizmet sözleşmesiyle, sosyal güvenlik yönünden 506 sayılı Kanun"un Geçici 20. maddesine göre kurulmuş olan Z.Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi olarak görev yapmıştır. Mahkemece, davacıya 08.02.1999-01.04.2002 tarihleri arasındaki sözleşmeli personel olarak çalıştığı dönem için de kıdem tazminatının ödenmesine karar verilmesi yerindedir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tüm süre işçilikte geçmiş gibi 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesindeki genel tavana göre hesaplamaya gidilmiştir.
    Kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesine göre kıdem tazminatının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek emeklilik ikramiyesini geçemez. Bu üst sınır, öğretide “genel tavan” olarak adlandırılmaktadır. Özel tavan ise, 1475 sayılı Kanun"un 14/6. fıkrasında öngörülmüştür. Buna göre, işçinin iş sözleşmesinin yaşlılık veya malullük aylığına hak kazanması ve Emekli Sandığına tabi olarak hizmetlerinin bulunması durumunda son kamu kurumu işverenince Emekli Sandığına tabi hizmetleri için ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı, anılan kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktarı geçemez. Bir başka anlatımla işçiye ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı o işçinin Emekli Sandığına tabi hizmetleri karşılığında kendisine ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesini aşamaz. Bu özel tavan, işçinin yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihi esas alınarak belirlenir.
    Kıdem tazminatı tavanını öngören kurallar kamu düzeniyle ilgili olup, aksine sözleşme hükümleri geçersizdir. Dairemiz kararlarında, Emekli Sandığı hükümlerine tabi olarak memur sıfatıyla çalışılan dönem için, 1475 sayılı Kanunun 14/6. maddesindeki özel tavanın uygulanması gerektiği kabul edilmiş, başka yasalarda aksini öngören düzenlemelerin özel tavan sınırlamasını bertaraf etmeyeceği vurgulanmıştır.
    4857 sayılı Kanun"un yürürlülüğü öncesinde 1475 sayılı yasanın 98/D maddesine kıdem tazminatının yasaya aykırı olarak ödenmesi cezai yaptırıma bağlanmıştı. Sözü edilen hüküm 4857 sayılı Kanun"u döneminde yürürlükten kaldırılmış olsa da, her iki tavanı öngören 14. madde halen yürürlüktedir. Öğretide kıdem tazminatı tavanını bertaraf eden sözleşme hükmünün batıl olduğu görüşü ileri sürülmüştür.
    Öte yandan, 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Z. Bankası, Türkiye H. Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunun 3.7.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4684 sayılı Yasayla eklenen geçici 2. maddesinde, “...Sandığa tabi olarak çalıştıkları ve "emekli ikramiyesi" veya "kıdem tazminatı" veya "iş sonu tazminatı" alamadıkları yıllar için, Bankadaki emsali Emekli Sandığına tabi personele her bir hizmet yılı için ödenmesi gereken "emekli ikramiyesi" tutarı kadar kıdem tazminatı ..... ödenir” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre emekli sandığına tabi çalışılan süre için emsali Emekli Sandığı iştirakçisinin emekli ikramiyesi tutarı dikkate alınmalıdır. 4603 sayılı yasanın sözü edilen hükmü de 1475 sayılı Kanun"un 14: maddesinin 6. fıkrasındaki düzenlemelerle uyumludur. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında çalışılan dönemde Emekli Sandığı Kanunu veya Z.Bankası A.Ş. ve T. H. Bankası A.Ş. Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına tabi olunması da bu sonucu değiştirmemektedir. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. maddesinde, sözleşmeli statüde çalıştırılan personelin 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
    Ayrıca, taraflar arasında imzalanmış olan iş sözleşmesinde, kıdem tazminatı tavanının bertaraf eden bir kurala da yer verilmiş değildir. İş sözleşmesinin 5. maddesinde bankada ve diğer kamu kurumlarında geçen süre için kıdem tazminatı ödeneceği öngörülmüş ise de, bu ödemelerin kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesi çerçevesinde yapılması gerektiği açıktır. İşçinin kıdem tazminatı tavanını aşacak şekilde menfaat temin etmesi mümkün değildir.
    Davacıya sözleşmeli personel olarak çalıştığı süre için kıdem tazminatı 1475 sayılı Kanun"un 14/6. maddesine öngörülen özel tavan gözetilerek hesaplanmalıdır. Mahkemece, tüm süre işçilikte geçmiş gibi genel tavan esasıyla yapılan hesaplamaya itibar edilerek isteğin kabulü hatalıdır.
    2-Dosya içeriği ve şahit beyanlarına göre, davacının hafta içi 09.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı, ayda bir, bir hafta olan nöbet tarihlerinde bir saat daha fazladan çalıştığı ve ayda bir cumartesi 09:00-16:00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Şahitler, ay içinde 22:00" a kadar uzayan çalışma günleri hakkında net bilgi vermedikleri gibi şahitlerden biri ayda üç-dört gün, diğeri ise iki-üç gün çalışma olduğunu belirtmişlerdir. Bu sebeple işyerinde saat 20:00"dan sonra çalışma yapılmadığı kabul edilerek fazla çalışma süresinin belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Ayrıca, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre fazla çalışma haftalık hesaplanmalıdır. Davacının her hafta yaptığı çalışma belirlenerek bundan normal çalışma süresi çıkarılarak fazla mesaisinin tespit edilmesi gerekirken, günlük fazla çalışma saati üzerinden hesaplama yapılması yanlıştır.
    Öte yandan, bir kısım imzasız ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku yapıldığı görülmektedir. Bu ödemelerin banka aracılığı ile yapılıp yapılmadığı araştırılarak, ödenmiş ise mapsup yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi