15. Hukuk Dairesi 2016/935 E. , 2016/1312 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemenin; görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK"nın 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemenin görevli olması dava şartıdır (HMK. m.114/1-c). Dava şartları ve ilk itirazlar ön incelemede sonuca bağlanır. Ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılır (HMK. m.137/1, 139/1 ilk cümle). Buna göre, görevsizlik kararı verilebilmesi için; dava dilekçesinin davalıya tebliği, cevap süresinin (HMK. m. 127/1) beklenmesi, süresi içinde cevap verilmesi halinde davacıya tebliği, onun cevaba cevap verme süresinin (HMK. m.136/1) beklenmesi, verdiğinde bunun diğer tarafa tebliği ve davalının ikinci cevap süresinin beklenmesi zorunludur. Mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğini öngören aynı Kanun"un 138. maddesi hükmü, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu hüküm, hakime, belirtilen hususlar hakkında gerekmiyorsa ön inceleme duruşması yapmaksızın karar verebilme yetkisi tanır. Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de, davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gereklidir. Yasa"nın 137"nci maddesinin (1.) fıkrasında, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir.
Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanun"dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların
....
bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar. Bazı hallerde dava dilekçesindeki talebe göre görevli olmayan mahkemenin cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi veya ikinci cevap dilekçesinin verilmesinden sonra görevli hale gelmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun, eskisinden farklı olarak, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etme hakkını davalıya da tanımıştır (m. 20/1). Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde davalıya kararı veren mahkemeden yargılama giderlerini talep etme hakkı da vermiştir (m. 331/2 son cümle). Davalının bu haklarını kullanabilmesi, dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmiş olmasını gerektirir.
6100 sayılı HMK"nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun"un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK"nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.
Öte yandan, tenfiz kararı yabancı hakem kararı ile hüküm altına alınan alacağın Türkiye"de tahsiline imkan vereceğinden bu tür davalarda karar ve ilam harcı nispi olarak alınmalıdır. Karar ve ilam harcının ise 1/4 peşin olarak yatırılmalıdır. Peşin harç ödenmedikçe yada eksik yatırılan harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam edilemez (492 sayılı Harçlar Kanunu madde 28/a,30,32). Mahkemece, maktu peşin harç yatıran davacıya yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda alınması gereken nispi peşin harcı tamamlaması konusunda uygun bir süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu husus gözetilmeden yargılamaya devam edilmesi de hatalıdır.
Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.03.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
....
- KARŞI OY -
Hangi aşamada görev hususunun inceleneceği yönünden; Mahkemenin görevli olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin
....
kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler” (HMK 115. md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden henüz taraflara tebliğ yapılmadan tensip aşamasında dahi mahkemenin görevsiz olması halinde usulden red kararı verilebilir.
Mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin olarak; 5718 sayılı .... 60/2. maddede yabancı hakem kararlarının tenfizinde asliye mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ancak asliye hukuk veya asliye ticaret şeklinde bir ayrıma da yer verilmemiştir. Buradaki asliye mahkemesi ibaresinin ticaret mahkemesini de kapsayıp kapsamadığı yönünden ticaret mahkemesinin görevine ilişkin yasa hükümlerine de bakmak gerekir. 6100 sayılı HMK 5/2. maddeye göre; bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere bu mahkemede bakılır. Bu hükme göre asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde olmakla birlikte 6102 sayılı TTK 4. madde gereğince ticari dava sayılan hallerde ticaret mahkemesi görevli olmaktadır. Somut olayda taraflar tacir ve tenfizi istenen karar sonucu itibarıyla tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğundan ticari dava bulunduğu için davaya bakmaya asliye ticaret mahkemesi görevlidir. 6545 sayılı Yasa"nın 45. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak bu tarihte yürürlüğe giren 5235 sayılı Kanun"un 5. madde 3. fıkrasındaki düzenlemeden de bu husus açıkça anlaşılmaktadır. Bu maddede asliye ticaret mahkemesince heyet halinde görülecek davalar sayılırken 4. bentte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu"na göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptâl davalarına, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalar da sayılmış olup bu düzenleme; öncesindeki mevzuata göre dahi bu davalara bakmaya ticaret mahkemesinin de görevli olduğunu, bu esasa göre heyet halinde bakılması konusunda düzenleme yapıldığını, buradan hareketle yasa koyucunun iradesinin de bu yönde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Yabancı hakem kararının tenfizi davasının nispi harca tabi olup olmadığı bakımından; 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 3. maddesinde “Hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre, karar ve ilâm harcı alınır. Yabancı hakem kararları ile, Kanun gereğince tahkim yolu ile halli mecburi olan davalardan da aynı suretle harç alınır” hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinde ise “Yabancı bir mahkeme tarafından verilen ilâmların tenfizi için açılacak davalardan, bu ilâmlarda hükmolunmuş şeyin değeri nev"i ve mahiyetine göre 1 sayılı tarife gereğince harç alınır” hükmü getirilmiştir. Aynı Yasa"nın 16. maddesinde, değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde 1 sayılı tarifede yazılı değerlerin esas alınacağı, 21. maddesinde yargı harçlarının 1 sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınacağı, 28-a maddesinde, karar ve ilâm harçlarının 1/4"ünün peşin ödeneceği belirtilmiştir. Yasa"nın 32. maddesinde ise, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı emredici hükmü getirilmiştir. Harçlar Yasası"ndaki hükümler kamu düzenine ilişkin olduğundan görevi gereği mahkemelerce kendiliğinden gözönünde tutulacağı gibi temyiz aşamasında da
....
Yargıtay"ca re"sen dikkate alınır. Tenfizi istenen yabancı hakem kararı belirli bir alacağın tahsiline yönelik olduğundan Harçlar Kanunu hükümlerine göre dava nispi harca tabi olduğu halde nispi peşin harç yatırılmamıştır.
Bu durumda davanın açıldığı mahkeme davaya bakmaya görevli olduğundan eksik harç da tamamlatılmak suretiyle davaya bakılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı için kararın bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan "dilekçeler safhası dolmadan görev konusunda karar verilemeyeceği" gerekçesiyle kararın bozulması" yönünde olan çoğunluk görüşüne katılmıyorum.