Esas No: 2018/5022
Karar No: 2019/1741
Karar Tarihi: 07.03.2019
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme - Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme - Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5022 Esas 2019/1741 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkemenin verdiği kararda, sanığın Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından mahkumiyet kararı verilmiş, ancak TCK'nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, başka bir suçtan dolayı zarar görmeyen Başbakanlık'ın hükümlüye vekalet ücreti ödenmesi talebi reddedilmiştir. Kanun maddeleri: 5271 CMK 223/2-e, 5237 TCK 314/2, 3713 TMK 5/1, TCK 62/1, 58/9, 53/1-2-3, 63/1.
16. Ceza Dairesi 2018/5022 E. , 2019/1741 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme,
Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1-Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme,
Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi beraat hükümlerine yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
2- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62/1, 58/9, 53/1-2-3, 63/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın mahkumiyetine karar verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun niteliği itibariyle bu suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen
Başbakanlıkın atılı suç yönünden davaya katılma ve dolayısıyla hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından, vekalet ücretine yönelik temyiz talebinin REDDİNE,
2-Sanık hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
Atılı suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, ayrıca beraat kararı verilmiş olması karşısında müdahil lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamakla, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK"nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.