Hukuk Genel Kurulu 2016/113 E. , 2016/429 K.
"İçtihat Metni"ESAS NO : 2016/13-113
KARAR NO : 2016/429
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2016/13-113
KARAR NO : 2016/429 Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ....Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : .... ......
vekili Av. ....
KARŞI TARAF : ...vekili Av.
Taraflar arasındaki “alacak“ davasından dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; .....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.05.2013 gün ve 2013/145 E., 2013/269 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"ndan çıkan 19.06.2015 gün ve 2014/13-57 Esas -2015/1716 Karar sayılı ilamın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3 ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 261 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine; Harçlar Kanunu uyarınca eksik yatırılan 3,20 TL ilam harcının karar düzeltme talep edenden alınmasına, 30.03.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, sağlık hizmetleri sözleşmesi uyarınca davacı şirketin teminat mektubunun haksız olarak nakde dönüştürüldüğü iddiası ile açılan teminat mektubu bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı ve davalı SGK elemanlarının 04.06.2007 tarihinde yaptıkları denetim sonrası düzenlenen tutanak ve belgelerden, davacının ...... ismini 2006 yılında imzalanan sözleşmenin 4.27. maddesine göre davalı kuruma bildirmediği halde sözleşmeye konu hizmetlerin sunumunda görevlendirmek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde gerçekleşen sözleşmeye aykırılığın yaptırımı 2006 yılında yürürlükte olan sözleşmenin 5.1.2. maddesine göre sözleşmenin feshi, teminat mektubunun irat kaydı ve 4 yıl süreyle sağlık hizmeti alımı yapılmamasıdır.
Somut olayda 2006 yılında gerçekleşmiş olmasına rağmen davalı kurumca bu madde uygulanmamış, davacı ile 15.06.2007 tarihinde yeni sözleşme imzalanarak hizmet alımı sürdürülmüştür. 15.06.2007 tarihinde imzalanan sözleşmede sözleşme öncesi kurumda görev alacak hekimlerin isimlerinin bildirilmesi hususu 3.1.9.1 maddede, buna aykırı davranışın yaptırımı 5.1.10 maddede gösterilmiş, 6.10. maddesinin ikinci fıkrasında da 15.06.2007 tarihli sözleşmenin imzalandığı tarihten önce karşılanmakla birlikte, kontrolleri kurum tarafından bu sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra yapılan ya da kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih ile ilgili işlemleri henüz tamamlanmamış olan durumlarda, sözleşmede sayılan feshe ilişkin fiillerin tespiti halinde kurumca bu fiillerin işlendiği tarihte geçerli olan sözleşme hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, sağlık kuruluşunun yazılı talebi üzerine sözleşmesinin feshine neden olan fiiller için bu sözleşmenin 5 ve 6 numaralı maddelerindeki hükümlerin uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
Buna göre 15.06.2007 tarihli sözleşme ile görevli hekimleri ve değişiklikleri bildirmemenin yaptırımı 10.000,00 TL cezai şarta dönüştürüldüğü, bu sözleşmenin 6.10. maddesinin ikinci fıkrası son cümlesinde de sağlık hizmeti veren kuruluşun yazılı talebi üzerine önceki sözleşme hükümlerini ihlal halinde de 15.06.2007 tarihli sözleşmenin 5 ve 6. maddelerinin uygulanacağı kabul edildiği ve davacı sağlık kuruluşu da 03.04.2008 tarihli yazılı başvurusu ile bu yönde talepte bulunduğundan davacının 10.000,00 TL cezai şartla sorumlu tutulması gerekir. Yerel mahkemenin direnme kararı sonucu itibarıyla doğru olduğundan davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabul edilerek, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle sonucu itibariyle doğru olan yerel mahkeme kararının onanması kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun tashihi karar talebinin reddi gerektiğine dair kararına katılmıyorum.