Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/22691
Karar No: 2014/37441

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/22691 Esas 2014/37441 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/22691 E.  ,  2014/37441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Van İş Mahkemesi
    TARİHİ : 16/05/2013
    NUMARASI : 2009/152-2013/122

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 1983 tarihinden Nisan 2009 tarihine kadar çalıştığını, 1983 ila 1985 yılları arasında iki yıllık sigorta primlerinin yatırılmadığını, haksız olarak emekli olmaya zorlandığını, işçilik hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, son iki aya ait çalışma ücreti, KEY parası, olağanüstü dönem parası, yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, ikramiye alacağı ve kötüniyet tazminatının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini, 1983-1985 yılları arasındaki iki yıllık SGK primlerinin ödenmesini istemiştir.
    Davalı, vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, fazla çalışma ücreti ve KEY parası istemlerinin tefriki ile davacının, davalıya ait işyerinde askerlik borçlanması ile birlikte yirmiyedi yıl, onbir ay, yirmiyedi gün belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı,ihbar tazminatı ve kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmadığı, kıdem tazminatının eksik ödendiği, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ve ilave tediye ücreti alacağı olduğu, 1983 ila 1985 yılları arası hizmet tespiti isteminin kanuni hasım Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı dava açılmadığından yerinde olmadığı, kaldı ki, davacının bildirilmediğini ileri sürdüğü dönemin işverence kıdem tazminatına esas hizmet süresine dahil edildiği, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti istemlerinin ispatlanamadığı, olağanüstü dönem parası alacağı isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, kanuni süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Kıdem tazminatına esas alınması gereken hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçinin işyerinde fiilen çalışmaya başladığı tarih, bir yıllık sürenin başlangıcıdır. Tarafların iş ilişkisi kurulması yönünde varmış oldukları ön anlaşma bu süreyi başlatmaz. Yine iş sözleşmesinin imza tarihi yerine, fiilen iş ilişkisinin kurulduğu tarihin, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yönünden dikkate alınması gerekir. İşçinin çıraklık ilişkisinde geçirdiği süreler de kıdem tazminatına esas alınmayacak, buna karşın deneme süresi kıdemine eklenecektir.
    İşçinin en az bir yıllık çalışması aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerinde geçmiş olmalıdır. Kural olarak aynı guruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün değildir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. Maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2 maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır.
    506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, iş sözleşmesine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Kanun"un 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen dört aylık prim bordroları gibi kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu sebebe dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması şartıyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Dosya içeriğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davacının 01.05.1985-10.04.2009 tarihleri arasında davalı belediyeye ait işyerinde aralıklı olarak çalıştığı, 10.04.2009 tarihinde işten ayrılarak 14.04.2009 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması isteminde bulunduğu, bir yıl iki aylık askerlik süresini borçlanarak, tahakkuk eden primleri ödediği, 11.08.1983 tarihinde işe giriş bildirgesinin verildiği, kıdem tazminatı hesap cetvelinde, davacının 11.08.1983-10.04.2009 tarihleri arasında işyerinde çalıştığı, hizmet süresinin (9239 gün) 25 yıl, 7 ay, 29 gün olduğu, davacının, 07.09.1979-05.11.1980 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının tesbiti için hizmet tesbiti davası açtığı, mahkemece talebin kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2005/10471 esas sayılı kararı ile hakdüşürücü sürenin irdelenmesi gerekçesiyle bozulduğu, bozmadan sonra davanın hak düşürücü süre dolduğu gerekçesiyle reddedildiği, red kararının onanarak kesinleştiği, mahkemece, davacının kıdem süresinin 07.09.1979-05.11.1980 tarihleri arasında bir yıl, bir ay, yirmisekiz gün, 11.08.1983-10.04.2009 tarihleri arasında yirmibeş yıl, yedi ay, yirmidokuz gün ve askerlik süresi olmak üzere toplam yirmiyedi yıl, onbir ay, yirmiyedi gün olarak kabul edildiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları ile davacının 1983-1985 tarihleri arasındaki çalışma süresine ilişkin SGK primlerinin ödenmesine dair istemi birlikte değerlendirildiğinde, davacının bu yıllar arasında da davalıya ait işyerinde çalıştığının kabulü ile bu süreye borçlanılan askerlik süresinin eklenmesi doğru ise de, davacının 07.09.1979-05.11.1980 tarihleri arası için açtığı hizmet tesbiti davasının, hak düşürücü süre dolduğu gerekçesiyle reddedilmesi ve davacının dava dilekçesinde bu döneme ilişkin çalışmasından ve bu dönemde doğan alacaklarından bahsetmemesi dikkate alındığında, kıdem süresinin bu dönem dışlanarak tesbit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi