Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/365
Karar No: 2019/7567
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/365 Esas 2019/7567 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 22 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesini talep etmiş ancak davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir. Bir kısım davalılar tarafından temyiz edilen kararın bozulması sonucu yapılan yeniden yargılamada, dava konusu taşınmazların güncel tapu kayıtları getirtilerek duruma göre karar verilmesi, ölen davalıların mirasçılarının dava edilmesi ve muhdesatların tüm paydaşların açacakları dava sonucuna göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu doğrultuda, HMK'nın 569. maddesi uyarınca, paydaşların tamamının yer alması zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, muhdesatın bir kısmının paydaşlara ait olması durumunda, bu konuda dava açılmadan önce uygun bir sürenin verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, HMUK'nun 569, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 165. ve Tapu Kanunu'nun ilgili maddeleri yer almaktadır.
14. Hukuk Dairesi         2019/365 E.  ,  2019/7567 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/04/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 27/12/2011 tarih 2011/9861 Esas, 2011/15685 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 25/02/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, 22 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ilişkin verilen kararın, bir kısım davalılar tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 27.12.2011 tarih 2011/9861- 15685 Esas- Karar sayılı ilamı ile "1-Davalılardan ...’in yargılama sırasında ölmüş olduğu fakat adı geçen kişiye gerekçeli kararın Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ölen davalının mirasçılık belgesi alınarak, davaya dahil olmayan mirasçısı varsa davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilip karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.
    2)Uzunhacı Köyü Çerkezköy Tekirdağ adresinde oturan davalılar ...,... ve ...’a duruşma gününü bildiren dava dilekçesinin ve yenileme dilekçesinin Tebligat Kanununun 16. maddesi gereğince birlikte oturan denilerek ...’e tebliğ edildiği gerekçeli kararın bu davalılardan ..., ... ..., ..., ..., ..., ve ...’a bu kişilerin ..."da ikamet ettiklerinden iade edilmesi üzerineTebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Adı geçen davalıların farklı soy isimleri olduğu büyük ihtimalle farklı yerde oturdukları halde dava dilekçesinin tümünün amcası veya kaynı ... denilerek tebligat yapılması Tebligat Kanunu hükümlerine aykırıdır. Dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilip taraf teşkili sağlanmadan, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm verilmesi doğru değildir...", gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü; bir kısım davalılar temyiz etmişlerdir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK"nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Somut olaya gelince;
    1) Dava konusu taşınmazların UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemesinde tapu kayıtlarının pasif hale geldiği anlaşıldığından, sicil kaydı kapatılan ve üzerinde işlem yapma olanağı kalmayan tapu kaydı ile kurulan hükmün infaza elverişli olmadığı açıktır. Bu durumda, mahkemece anılan taşınmazlara ilişkin güncel tapu kayıtları getirtilerek saptanacak yeni duruma göre bir karar verilmesi gerekir.
    2)Dava konusu ...,.... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliki ... mirasçılarından ...’in kendisine yapılan gerekçeli karar tebliğinden önce öldüğü anlaşılmış olup, ilgilisinden ...’in mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçıları usulüne uygun olarak davaya dahil edildikten sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekir. Yine dava konusu 133 ada ... parsel (eski 977 parsel) sayılı taşınmazda tapu kayıt maliki ...’ın davada taraf olarak yer almadığı anlaşıldığından, adı geçen paydaş sağ ise kendisinin, ölü ise ilgililerinden mirasçılık belgeleri alınarak mirasçıları usulüne uygun olarak davaya dahil edildikten sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekir.
    3)Davalılar ... ve ... temyiz dilekçesinde, dava konusu 1851 parsel sayılı taşınmazda muhdesatlarının bulunduğunu savunmuşlardır. Bu durumda mahkemece, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesatların anılan davalılara ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalılara bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak anılan muhdesatların dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması gerekir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi