18. Ceza Dairesi 2019/3627 E. , 2019/11124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve katılanlar vekilinin temyiz isteminin vekalet ücretine hasredildiği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ... Demirel hakkında yaralama suçundan kurulan hükümlerin temyizinin incelenmesinde;
Eylemlere ve yükletilen suça yönelik, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemi ile katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak;
a- Mükerrir sanık hakkında, TCK"nın 58/7. maddesi uyarınca hapis cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b- 1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi gereğince, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine vekalet ücreti tayin olunması gerektiği şeklindeki hükümler gereğince, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, katılanların kendisini Sağlık Bakanlığı vekili ile temsil ettirmesi nedeniyle, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesi ile 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesi uyarınca idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ile katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasına “TCK"nın 58/7. maddesi uyarınca hapis cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ve ""katılanlar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca 660 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak Sağlık Bakanlığı’na verilmesine” ibarelerinin eklenmesi suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında tehdit ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Sanığın, hastane yoğun bakım servisinde görevli bulunan katılanların uyarılarına rağmen içeri girerek katılanlara tehditte bulunup katılan ...’ı yaralaması biçiminde gerçekleşen eylemlerinin, bir bütün halinde zincirleme şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden tehdit ve yaralama suçlarından ayrı hükümler kurulması,
Kabule göre de;
b- Mükerrir sanık hakkında, TCK"nın 58/7. maddesi uyarınca hapis cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.