7. Ceza Dairesi 2021/11202 E. , 2021/12123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM: Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. Sanık ... yönünden;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 03.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin 27.03.2013 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında Dairemizin 2021/7990 Esas sırasında kayıtlı olan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/467 Esas, 2014/375 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 23.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 16.08.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre adı geçen sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3.Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. Sanık ... açısından;
Sanığın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 5015 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamla ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
5. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6. Ele geçen eşyanın tür ve miktarı ile suçta kullanılan nakil vasıtasının niteliği dikkate alındığında, dava konusu eşyanın, nakil vasıtasının yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu gibi somut olayda, suça konu eşyanın söz konusu nakil vasıtasıyla taşınmasını gerekli kılacak zorunluluğun da bulunduğu, ayrıca eşya ve nakil vasıtasının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve TCK"nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı bir yanın bulunmadığı, bunun yanında nakil aracı kayden ... adına gözükse de malen sorumlunun akrabası olan sanık ..."nın aşamalardaki, aracın fiili kullanıcısının kendisi olduğu yönündeki beyanı da dikkate alınarak, nakil aracının müsaderesi yerine yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şeklide iadesine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekili ile sanıklar ..., ... ve ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.