17. Ceza Dairesi 2019/3015 E. , 2019/5155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuğun şort çalma eylemi nedeni ile ilgili mağaza görevlisince yakalandığında sırt çantasında ele geçirilen suça konu dört adet birayı MİGROS mağazasından çaldıklarını beyanla suça konu eşyanın henüz olay nedeni ile müracaatı bulunmayan mağdura iade edilmesini sağladığının anlaşılmasına göre tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
1-Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde mağdurun beyanına göre 24,00 TL değerinde dört adet bira çalmaktan ibaret eylemi nedeni ile hakkında 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan cezaya hükmolunurken TCK"nun 142/2-h maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasa"nın önce 31/3. maddesi gereğince yaş küçüklüğü nedeniyle indirip yapılıp, sonra 61/5. maddesindeki sıra gözetilip 168/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünden indirim maddesinin uygulanması kuralına riayet edilmemesi,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK"nun 52/4. maddesine göre adli para cezası taksitlendirilirken, infazda duraksamaya neden olacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
4-Çocuk Koruma Kanunu"nun 34/3. maddesi uyarınca sosyal çalışma görevlisi görevlendirmelerinde incelemeyi yapanlara mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından bilirkişilik esasları çerçevesinde tayin edilecek ücretin Cumhuriyet Başsavcılığının suçüstü ödeneğinden ödenmesi gerekirken yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine karar verilmesi,
5-İştirak halinde suç işleyen suça sürüklenen çocuktan neden olduğu yargılama giderinin “payı oranında” yerine, “eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.