22. Hukuk Dairesi 2013/22261 E. , 2014/37377 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2009/796-2013/139
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 15.05.2004 tarihinden itibaren basın danışmanı olarak çalışmakta iken 13.11.2009 tarihi itibariyle iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, müvekkilinin işe girdiği tarihten itibaren basın danışmanı olarak görev yaptığını, 29.03.2009 yerel seçimler sonrası müvekkilini istifaya zorlanmak için manevi baskı uygulandığını, fesih tarihine kadar manevi kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, müvekkilinin iletişim fakültesi mezunu olup basın danışmanı olarak çalışmakta iken yeni belediye yönetimince fen işlerinde şantiyede kazma kürek işi verilmeye çalışıldığını, bunu kabul etmeyince belediye deposuna bekçi olarak görevlendirildiğini, müvekkilinin siyasi düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığını, işverenin uygulamaları sonucu ruhsal sağlığının bozulduğunu bu sebeple manevi tazminat talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin danışman olarak görev yaptığı dönemde belediye başkanı ile her toplantı etkinlik ve açılışa birlikte gittiklerini, hafta tatillerinde çalışmasına rağmen hafta tatil ücretinin ödenmediğini, belediye gazetesi çıkardığı için her ay en az 15 gün, festival dönemi, öncesi iki ay, ramazan ayında otuz gün erken saatlerden saat 23:00-24:00"e kadar fazla çalışma yaptığını fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, ödenmeyen izin ücretlerinin bulunduğun ileri sürerek, manevi tazminat, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının belediye bünyesinde fen işlerinde personel olarak göreve başladığını, 13.04.2009 tarihinde basın danışmanı olarak ihtiyaç duyulmadığı için asli görevi olan fen işleri büro işçiliğine dönmesi için yazılı bildirim yapıldığını, burada görevli herkesin teknik bilgiye sahip olduğunu, davacıya yapacağı en uygun iş olarak fen işleri deposunda bekçi olarak görevlendirildiğini, davacının görev değişikliğini kabul ettiğini, müvekkilince davacıya baskı uygulanmadığını, ayrımcılık yaptığı iddialarının doğru olmadığını, davacının devamsızlığı sebebiyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının fazla çalışma, hafta tatil ve izin ücret alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ve manevi tazminat alacağı isteklerinin kabulüne, fazla mesai ücret alacağı isteğinin ise reddine karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dosya içeriğine göre, davacı tarafından işe iade istemiyle açılan (bu dava ile aynı tarihli) 03.12.2009 tarihli davada Karşıyaka 3. İş Mahkemesi 2009/784 esas-2009/1189 karar sayılı ve 20.12.2012 tarihli kararı ile davacı tarafından iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğini iddia etmiş ise de mevcut delil durumuna göre sendikal sebeple feshin yapıldığı hususunun davacı tarafça ispatlanmadığı, ayrıca kişilik haklarına saldırı niteliğinde ve kötüniyetle feshin gerçekleştiğinin de ispatlanamadığı ancak davalı işverence yapılan fesih işleminin geçerli ve haklı bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir. İşbu karar taraflarca temyiz edilmiştir. Dairemizin 2011/13824 esas-2012/6423 karar sayılı ve 05.04.2012 tarihli kararı ile davacının çalışmak zorunda olduğu süre için devamsızlık yapması, ayrıca hafta içinde bir gün işe gelmemesi dikkate alındığında feshin geçerli sebeple dayandığının kabulü ile davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir. Yargıtay kararında davacının yapılan görev değişikliğini yazılı olarak kabul ettiği ve yaklaşık üç ay bekçi olarak çalıştığının dosya içeriğinden anlaşıldığı; böylece çalışma şartlarının tarafların anlaşması ile değiştirilmiş bulunduğu açıkça belirtilmiştir.
Somut olayda davacı basın danışmanı kadrosu bulunmadığı halde fen işleri müdürlüğündeki boş kadroya atanmak suretiyle fiilen basın danışmanı olarak istihdam edilmiştir. 29 Mart yerel seçimlerinden sonra belediyede meydana gelen yönetim değişikliği sonucunda davacıya basın danışmanı olarak ihtiyaç duyulmadığı için fen işleri müdürlüğünde bu kez büro işçiliğinde çalıştırıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar büro işçiliğinde fiili bir çalışma yapılmamış ise de davacıya depo bekçisi olarak çalışması yönünde yapılan görev değişikliği teklifine yazılı olarak muvafakat vermesi ve yaklaşık üç ay bu işte çalıştıktan sonra görev değişikliğine ilişkin yönetim hakkını kötüye kullandığından söz ederek manevi tazminat isteğinde bulunması kabul edilemez. Davacının açmış olduğu işe iade davasında işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmesi de gözönünde bulundurularak şartları oluşmayan manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.