Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesinin işverence toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak kötüniyetle feshedildiğini ileri sürerek toplu iş sözleşmesi uyarınca tazminat ve eksik ödenen ilave tediye alacağı isteğinde bulunmuştur. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, işçilik alacaklarının ödendiğini, ekonomik sebeplerden dolayı işçinin iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: Toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın şartlarının oluşup oluşmadığı taraflar arasındaki uyuşmazlık bulunmaktadır. Toplu iş sözleşmesinin 34. maddesinde işverenin işçisini zorunlu bir sebep olmamasına rağmen işten çıkartırsa sekiz aylık çıplak ücreti tutarında tazminat ödemesi gerektiği düzenlenmiştir. İşveren tarafından, ekonomik zorluk gerekçesiyle işçi ücretleri ödenemediğinden davacının iş sözleşmesi feshedilmiştir. Öncelikle iş güvencesi kapsamındaki işçiler için 4857 sayılı İş Kanunu"nun 21/son maddesi uyarınca öngörülen cezai şart geçersiz olduğundan davacının iş güvencesi kapsamında olup olmadığı araştırılmalıdır. Mahkemece fesih gerekçesi olan ekonomik sıkıntının işletme üzerindeki etkisi ve dolayısıyla istihdama etkisi uzman bilirkişi tarafından tespit ettirilmemiştir. Davalı işverenin iddia ettiği ekonomik sıkıntı sebebiyle kadro tenkisinin zorunlu olup olmadığı uzman bilirkişi marifeti ile tespit ettirilmeli, bundan sonra cezai şartın koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. İş sözleşmesinin feshi için zorunlu bir sebebin bulunmadığının anlaşılması halinde davacının iş güvencesi hükümleri kapsamında olup olmadığı da araştırılarak ; iş güvencesi kapsamında değilse cezai şarta ilişkin düzenlemenin hizmet süresine göre talep edebileceği iş güvencesi tazminatı miktarı ile sınırlı olarak geçerli olduğu kabul edilmeli, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 182/son maddesi gereğince indirim hususu da dikkate alınmak suretiyle hüküm altına alınmalıdır. Ayrıca dosya içeriğine göre, davacı vekili 25.02.2013 havale tarihli dilekçesi ile taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmiş ise de ıslah dilekçesine karşı davalının beyanları alınmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.