Esas No: 2022/6660
Karar No: 2022/7539
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6660 Esas 2022/7539 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, alt işverenler aracılığıyla davalı Bakanlığın işyerinde çalışırken sürekli işçi kadrosuna geçtiğinde ücretinde eksik ödemeler yapıldığını ileri sürerek fark ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili için dava açtı. İlk Derece Mahkemesi davanın kabulüne karar verirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonunda davacının fark alacakları bulunduğu ancak hesaplamanın yanlış yapıldığı, ilave tediye alacağına yasal faiz yerine mevduat faizi işletilmesinin hatalı olduğu ve davanın kısmen kabulüne karar verildi. Temyiz başvurusu sonucu da Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verildi. Uyuşmazlık 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin ücretinin tespiti ve talep edilen fark alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı konusunda olup, uygulanan kanunlar 696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 23 üncü maddesi hükümleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci ve 62 nci madde hükümleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 298 inci maddesi ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 42. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa ait işyerinde alt işverenler nezdinde işçi olarak çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, kadroya geçmeden önce aylık ücretinin asgari ücretin belli bir fazlası olarak belirlendiğini, 2018 yılında ücretlerinin doğru şekilde belirlenerek ödendiğini, ancak 2019 yılından itibaren ücretinde tek taraflı düşüş yapıldığını ileri sürerek fark ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürerek davacının sürekli işçi kadrosuna geçmesinden sonra sözleşme ve ilgili kanun ve yönetmeliklere göre ödemelerin yapıldığını, ücretin eksiksiz ödendiğini ve davacının herhangi bir fark alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki iş sözleşmesine göre davacının temel ücretinin asgari ücretin %30 fazlası olduğu, ancak ödemelerin iş sözleşmesi hükmüne uygun yapılmadığı, davacının ücretinin eksik ödendiği ve davaya konu fark alacakları bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle taleplerin zamanaşımına uğradığını, ücret farkı alacağı talebinin yerinde olmadığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçmesinden sonra ücretinde indirime gidilmediğini, davacının ücret ve mali haklarının tamamının ilgili mevzuat ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanarak ödendiğini, iş sözleşmesindeki oranla ilgili bir hüküm öngörülmediğini, faizlere de itiraz ettiklerine ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinde davacının aylık ücretinin ücretinin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak belirlendiği, ödemelerin bu hükme göre olması gerektiğinden davacının fark alacaklarının belirlenmesinin yerinde olduğu ancak arabuculuk son tutunak tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem için hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, bu dönem dışlanarak alacakların belirlenmesi gerektiği, ilave tediye alacağına yasal faiz yerine mevduat faizi işletilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle başvurunun kısmen esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı ücretinde eksilme yapılmadığını, ücretin ilgili mevzuat ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanarak ödendiğini, hükmedilen faizlerin de hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 23 üncü maddesi hükümleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci ve 62 nci madde hükümleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 298 inci maddesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince, karar gerekçesinde ilave tediye alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği açıklanmasına rağmen kararın hüküm fıkrasında mevduat faizine hükmedilmesi 6100 sayılı Kanun’un 298 inci maddesine aykırı olup bozmayı gerektirir.
3. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının yukarıda açıklanan nedenle kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hükmün ilave tediye alacağına ilişkin (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan "en yüksek banka mevduat faizi" sözcükleri çıkartılarak yerine; "kanuni faizi" sözcükleri yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.