Esas No: 2022/7135
Karar No: 2022/7507
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7135 Esas 2022/7507 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7135 E. , 2022/7507 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işverenin yurt dışı projelerinde 1991-2016 yılları arasında makine atölye/işletme/marin (gemi makine bakım) formeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesine haklı bir sebep olmaksızın son verildiğini ve ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki iş sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın çözümünde yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, belirsiz alacak davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığını, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan davacının projelerin tamamlanması ile iş sözleşmesinin sona erdiğini, bu sebeple kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını, davacının brüt ücretinin hesaplanmasında yurt dışında çalışmış bir işçi olduğunun dikkate alınması gerektiğini, ücret miktarının iş sözleşmesinde kararlaştırılan ve ücret bordrosunda görünen tutar olduğunu ve dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.08.2018 tarihli ve 2016/148 Esas, 2018/309 Karar sayılı kararı ile davacının davalı işveren nezdinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile toplam 20 yıl, 6 ay, 17 gün çalışmasının bulunduğu, iş sözleşmesine haklı bir sebep olmaksızın işverence son verildiği, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının fazla çalışma yaptığının, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının tanık anlatımları ile ispatlandığı, aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 04.03.2021 tarihli ve 2018/3064 Esas, 2021/355 Karar sayılı kararı ile davacının makine operatörü olarak toplam 20 yıl, 6 ay, 17 gün süre ile davalı işveren nezdinde çalıştığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk hukukuna göre çözülmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davanın belirsiz alacak davası olduğu, dolayısıyla ıslaha karşı zamanaşımı def'inin gözetilmediği yönündeki istinaf itirazının yerinde olmadığı, kabul edilen ücretin miktarının ve ücretin brütleştirilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, dava zamanaşımı dikkate alınarak yapılan hesaplamada isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.06.2021 tarihli ve 2021/5746 Esas ve 2021/11017 Karar sayılı kararı ile duruşmalı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek kararın; 08.02.2012 tarihli istifa dilekçesi ile iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiği dikkate alınarak 14.04.2009-08.02.2012 tarihleri arası dönem dışlanmak suretiyle kıdem tazminatının hesaplanması gerektiği ve davacının yaz ayları dışında ayda iki hafta tatili gününde çalıştığının kabulü yerine ayda üç hafta tatilinde çalıştığının kabul edilmesinin dosya kapsamına uygun düşmediği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kıdem tazminatı yönünden 14.04.2009 - 08.02.2012 tarihleri arası dönem dışlanarak hesaplama yapıldığı, davacının yaz döneminde ayda üç diğer dönemlerde ise ayda iki hafta tatilinde çalışma yaptığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı tanıklarının husumetli olduğunu, ücretin brütleştirilmesinde hata yapıldığını, ücretin saat ücreti üzerinden ödendiğini, iş sözleşmesinde yabancılık unsuru bulunduğundan uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasının hatalı olduğunu, hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağını, bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu, ıslah dilekçesindeki hatalı hesaplamalara itibar edilerek karar verilemeyeceğini, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem tazminatı ve hafta tatili ücreti alacağının hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Kıdem tazminatı talebine yönelik olarak 4857 sayılı İş Kanun'un (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.
2.4857 sayılı Kanun'un 46 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.