13. Hukuk Dairesi 2016/2584 E. , 2018/10991 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya araç sattığını, teslimi gerçekleştirdiğini, karşılığında davalıdan çek aldığını, bedelinin ödenmediğini, çekin zaman aşımı süresi dolduğundan alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlattığını, başlattığı takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamı ile davalının %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, takibin 15.500,00 TL asıl ve 14.824,05 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak likit olduğundan 3.100,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Eldeki davada davacı, harici satış sözleşmesi ile davalıya araç sattığını ancak bedelini alamadığını iddia ederek zararının tazminini istemiş, davalı ise duruşmadaki beyanında çekin bu araç satışından kaynaklandığını ispat yükünün davacı da olduğunu, ayrıca dava konusu aracın trafik kayıtları istenerek satışın yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ise sunulan deliller ışığında trafik şube müdürlüğüne müzekkere yazılmasına gerek olmadığına kanaat edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysaki dosya kapsamında yalnızca harici satış sözleşmesi sunulmuş, trafik kayıtları sunulmamıştır. Bu hali ile tescilin davalı adına yapılıp yapılmadığı belli değildir. Bilindiği gibi araç satış sözleşmesinin geçerli olması resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Resmi şekle tabi olup resmi şekilde yapılmayan sözleşmeler geçersiz olur ve tarafların aldıklarını iade etmesi gerekir. Ancak taraflardan birinin bütün edimlerini yerine getirmesinden sonra diğer tarafın geçersizlik iddiasında bulunmasının hakkın kötüye kullanımı olacağı da açıktır. Diğer taraftan geçersiz sözleşmeye rağmen trafikte tescil davalı adına yapıldı ise, geçersiz sözleşme geçerli hale gelir ve sözleşmedeki düzenlemeler taraflar leh ve aleyhine sonuç doğurur. O halde mahkemece öncelikle, dava konusu aracın trafik sicil kayıtları getirtilmeli, aracın kimin üzerine tescil edildiği araştırılmalı, ardından yukarıdaki açıklamalar gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Kabule göre de; taraflar arasındaki sözleşmede çekin detayları yer almamasına rağmen mahkemece bu çekin bu satış sözleşmesinden dolayı verilip verilmediği araştırılmaksızın hüküm kurulması hatalıdır.
3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.