Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6136
Karar No: 2022/7557
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6136 Esas 2022/7557 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6136 E.  ,  2022/7557 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    İ
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

    İlk Derece Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 4.119,23 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, karar tarihi itibarıyla İlk Derece Mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

    Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyeri ile aynı grup şirketi olan ... Çimento San. Türk Anonim Şirketinin ... Hazır Beton Tesisinde 01.06.1989 tarihinde işe girdiğini, çalışması devam ederken tesisin ...Betona devretmesi sonucunda 22.04.2004 tarihinde davalı Şirketçe Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) girişinin yapıldığını, bu Şirkette çeşitli kademelerde çalışırken 23.02.2015 tarihinde ...Çimento AŞ'nin sahibi olduğu ... Beton San. ve Tic. AŞ'ye geçişinin yapıldığını ve SGK'dan çıkışı yapılarak kıdem tazminatı ödendiğini, ancak işveren tarafından çıkışı yapıldığı hâlde ihbar tazminatının ödenmediğini, yine işe giriş tarihi 01.06.1989 olmasına rağmen yıllık izin hesabının 22.04.2004 tarihi nazara alınarak hesaplandığını ve izin ücretinin eksik ödendiğini, davacının aynı grup içinde işyeri devredilerek hiçbir kesintiye uğramaksızın sürekli olarak çalıştığını, davalı işyerinde çalışma saatlerinin 08.00-18.00, öğle arasının bir saat olduğunu, cumartesi günlerinin tatil olmasına rağmen inşaat piyasasında çalışma yapıldığı için cumartesi günlerinde de 08.00-15.00 saatleri arasında çalıştığını, müvekkilinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de normal çalışma gibi çalışmaya devam ettiğini, ancak fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin net ücretinin 7.200,00 TL olduğunu, yıl içinde vergi dilimi değişse de ücretinin değişmediğini iddia ederek ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının davalı Şirkette 22.04.2004 tarihinde çalışmaya başladığını, 23.02.2015 tarihinde ...grubuna ait ... Beton San.Tic.AŞ'ye nakil olarak gittiğini, davacının müvekkili Şirketi çalıştığı döneme ilişkin ibra ettiğini, müvekkili Şirketin 30.03.2004 tarihinde tüzel kişilik kazanmadığını, davacının başka bir Şirketteki 01.06.1989-21.04.2004 tarihleri arasındaki çalışmasından dolayı müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle izin ücreti hesabında 22.04.2004 tarihinin baz alındığını, davacı ile yapılan iş sözleşmesi gereği davacının yaptığı fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması karşılığı hak edeceği ücretlerin net ücreti içinde yer aldığını, davacının bu şartlarla çalışmayı kabul ettiğini ve bu nedenle ücretinin kamu çalışanları ve özel sektör çalışanlarında yüksek olduğunu, davacının çalıştğı süre boyunca böyle bir talebinin bulunmadığını, n ...grubuna bağlı başka bir Şirkete tayin olması nedeniyle ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının 01.06.1989-21.04.2004 tarihleri arasında ... Çimento San. Türk Anonim Şirketinde çalışması nedeniyle bu dönem için husumet itirazında bulunduklarını ve tüm taleplere karşı zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 31.10.2019 tarihli ve 2017/852 Esas, 20119/106 Karar sayılı kararıyla yıllık izin ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne, ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacaklarının ise reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve ihbar olunan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu nedenle usulden reddi gerektiğini ileri sürmüş, ayrıca davacının yıllık izinlerini kullandığını savunarak yıllık izin alacağı talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.

    2. İhbar olunan vekili istinaf dilekçesinde; davacının ihbar olunan Şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını. davacının dava dilekçesinde iddia ettiği alacakların Şirkette çalıştığı süre karşılığının kendisine ödendiğini, davacının Şirketten talep edebileceği herhangi bir mevcut alacağı bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 11.02.2021 tarihli ve 2019/1112 Esas, 2021/222 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek davalı ve ihbar olunan vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 21.06.2021 tarihli ve 2021/6224 Esas, 2021/10498 Karar sayılı ilâmı ile özetle davacının iş sözleşmesinin sonlandırılmadığı, aynı grubun başka bir Şirketine tayin edildiği, işten ayrılış bildirgesinde de ayrılış kodunun "16", yani sözleşme sona ermeden sigortalının aynı işverene ait diğer işyerine nakli olarak gösterildiği gerekçesiyle feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesine rağmen yine feshe bağlı bir hak olan yıllık izin ücreti alacağı talebinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle davacının iş sözleşmesi sona ermediğinden yıllık izin ücreti talebinin de reddinin gerektiği gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak davacının yıllık izin alacağının reddine, ulusal bayram genel tatil alacağı talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, bozma konusu olmayan diğer hususlarda ise bozma öncesinde olduğu gibi hüküm kurulmuştur.



    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin devredilmediğini, yeni bir iş sözleşmesi kurulduğunu, bu nedenle yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'da (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

    3. Değerlendirme
    1. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine Mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.

    2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan Mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

    3. Mahkemece, bozma ilâmı doğrultusunda, yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmaya konu alacak yönünden bozma gereklerinin de yerine getirildiği anlaşılmıştır.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    A. Davalı Temyizi Yönünden;
    Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

    B. Davacı Temyizi Yönünden
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    13.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





















    F.K.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi