8. Hukuk Dairesi 2017/4649 E. , 2017/9016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili arafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı, 01.11.2002 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 19.11.2013 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile geçmiş döneme ilişkin ödenmeyen ve/veya eksik ödenen kira bedelleri ile kira bedelleri farkları karşılığı 46.678,52 TL’nin tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 22.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 25.11.2013 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek dosya borcunun tamamına itiraz etmiş, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davalı borçlunun 2009 yılından sonra kira bedellerini her yıl düzenli olarak artırdığı, alacaklının da bu bedellere itiraz etmeksizin takip tarihine kadar kabul ettiği, bu durumda tarafların zımni olarak kira artış oranlarını kabul ettiği, kiralayanın yıllar sonra kira alacağı farkının tahsili için takip yapmasının hakkın kötüye kullanılması olduğu, temerrüt nedeniyle tahliye koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay..... Hukuk Dairesinin 08.05.2014 tarih ve 2014/4257 E., 2014/5925 K. sayılı ilamı ile; “…Taraflar arasındaki sözleşme bir yıllık sürelerle yenilenmiş olup, geçerliliğini sürdürmekte olduğundan, kira sözleşmesindeki kira artış oranı belirlenebilir ve hesap edilebilir şekilde belirtilmiş bulunduğundan, mahkemece uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Sözleşmedeki... oranında artış şartı, ... ekonomi terminolojisinden kaldırılmakla, .....in yayınladığı yurtiçi üretici fiyat endeksinin 12 aylık ortalamasına göre belirleneceğinden, takibe konu alacağın belirlenmesi açısından, bu açıklamalar nazara alınarak takip tarihinden geriye doğru beş yıllık kira farkının belirlenmesi için dosya üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda alınacak rapor içeriğine göre itirazın kaldırılması gereken kira farkı miktarının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; bozma ilamı doğrultusunda alınan 18.11.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 44.666,66 TL üzerinden takibin devamına, temerrüt koşulları oluştuğundan borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, kararın davacı ve davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay ..... Hukuk Dairesinin 16.02.2015 tarih ve 2015/45 E., 2015/1372 K. sayılı ilamı ile; “…davacı alacaklı başlattığı takipte geçmiş dönemlere ilişkin sadece kira farklarını değil, ödenmeyen veya eksik ödenen kira bedellerinin de tahsili isteminde bulunmuş, bilirkişi tarafından hazırlanan ve mahkemece de benimsenen raporda sadece geriye doğru beş yıllık kira farkı alacağı tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece davacı alacaklıya geriye doğru ödenmeyen beş yıllık kira bedelleri araştırılıp, bundan sonra banka kayıtları getirtilerek uzman bilirkişi tarafından incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sadece kira farkları üzerinden karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle kararın bozulmasına ve bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; davacının, takip ile talep edilen miktardan vazgeçtiklerini, bilirkişi raporu ile belirlenen tutarın tümünün eksik ödenen kira alacağı olduğunu, bu miktar üzerinden karar verilmesini talep ettiğinden, 18.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulü ile 44.666,66 TL yönünden itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar bu kez de davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.11.2002 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile aylık kira bedelinin 2.015,00 TL olduğu ve kira bedelinin her yıl... yıllık ortalaması oranında artırılacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı 16.11.2009 tarihinde davalı adına keşide edilen ihtarname ile 01.11.2009 tarihinden itibaren kira paralarının kontratta belirtilen artış oranında artırılmadığını bildirerek ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren eksik yatırılan kira bedellerinin hesabına yatırılmasını istemiştir. Buna göre 01.11.2009 tarihinden önce ödenen kira bedeli belirlenerek, bu kira bedeli üzerinden 01.11.2009 tarihinden itibaren sözleşmede kararlaştırılan artış şartına göre aylık kira bedelinin ve kira artış farkının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren ödenen kira bedeline artış şartı uygulanmak suretiyle artış oranının ve kira bedelinin belirlenmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.