Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/940
Karar No: 2020/5137

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/940 Esas 2020/5137 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Antalya (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi, üçüncü kez alkollü araç kullanmaktan dolayı kabahatli bulunan bir kişinin sürücü belgesinin 5 yıl süreyle geri alınmasına karar vermiştir. Ancak, kabahatli vekili dilekçesinde iddialarında bulunarak, mahkemenin hiçbir araştırma yapmadan karar verdiği ve imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek, duruşma açılıp araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da benzer şekilde kararın kanun yararına bozulması gerektiğini belirterek, gerekli deliller toplanmadan hüküm kurulduğuna işaret etmiştir. Kabahatler Kanunu'nun 28. maddesinde usul işlemleri detaylıca açıklanmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5. maddesi ise sürücülerin belgelerinin geri alınmasını düzenlemektedir.
19. Ceza Dairesi         2019/940 E.  ,  2020/5137 K.

    "İçtihat Metni"



    Üçüncü kez alkollü araç kullanmak eyleminden dolayı kabahatli ..."ın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/5. maddesi uyarınca sürücü belgesinin 5 yıl süreyle geri alınmasına ilişkin Antalya (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/11/2010 tarihli ve 2010/1284 değişik iş sayılı sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 07/01/2019 gün ve 15415 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2019 gün ve KYB-2019-4394 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize verilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun, "Başvurunun incelenmesi" başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrasında "Başvurunun usulden kabulü hâlinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder." 3. fıkrasında "İlgili kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir." 4. fıkrasında "Mahkeme, başvuruda bulunan kişilere cevap dilekçesinin bir örneğini tebliğ eder; talep üzerine veya re"sen tarafları çağırarak belli bir gün ve saatte dinleyebilir." 7. fıkrasında "Mahkeme ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde idarî yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar. Son söz hakkı, aleyhinde idarî yaptırım kararı verilen tarafın kanunî temsilcisi veya avukatı tarafından da kullanılabilir. Mahkeme son kararını hazır bulunan tarafların huzurunda açıklar." şeklindeki düzenlemeler karşısında, dosya kapsamına göre kabahatli vekilinin 16/10/2018 tarihli dilekçesinde özetle, kabahatlinin idarî para cezası karar tutanağının tanzim edildiği yer olan Antalya"da hiç yaşamadığını, sürücü belgesini ve kimliğini 2005 veya 2006 yılında İstanbul İlinde kaybetmesini takiben kendisine alkollü araç kullanmaktan dolayı birden fazla kez idarî yaptırım uygulandığını, kendisinin kimlik bilgilerini kullanarak ceza almasına neden olan faili meçhul kişiler hakkında Antalya Cumuriyet Başsavcılığı tarafından 2014/10805 sayılı soruşturmanın yürütüldüğünü, kendisine uygulanan benzer başka bir idarî yaptırımın Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/05/2013 tarihli ve 2011/65 esas, 2011/140 sayılı ek kararı ile iptal edildiğini, idarî yaptırım tutanağındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi karşısında, bahse konu soruşturma ve mahkeme evrakının onaylı suretlerinin dosyaya temin edilmesi, duruşma açılarak tutanak mümzileri ile kabahatlinin dinlenilmesi, kabahatlinin imza ve yazı örnekleri alınarak ilgili idarî yaptırım kararı tutanağındaki imzanın kendisine ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, hiç bir usulî işlem ve araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, gerekli deliller toplanmadan hüküm kurulduğu anlaşılmakla Antalya (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/11/2010 tarihli ve 2010/1284 değişik iş sayılı kararının CMK’nin 309/4-a maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi