10. Hukuk Dairesi 2019/4336 E. , 2020/3502 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2018/684-2019/756
İlk Derece
Mahkemesi : Bakırköy 17. İş Mahkemesi
No : 2016/421-2017/243
Dava, davacının sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkilinin 19.05.2009 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda açtığı tazminat davasında müvekkilinin %15,0 oranında maluliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Genel Kurul kararı ile de sabit olduğunu, davalı kuruma vekil olarak yazılı talep ve belgelerle müracaat edilmiş olmasına rağmen davalı kurumun 23.09.2016 tarihli cevabı yazısı ile herhangi bir işlem yapılamayacağının belirtildiğini belirterek, müvekkilinin 19.05.2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeni ile maluliyetinin tespit edilerek iş kazası tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik gelirinin yasal faizleriyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili; davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile, davacının 19.05.2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle davacı talebi ile bağlı kalınarak maluliyet oranının %15,0 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince, “A)Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile Bakırköy 17. İş Mahkemesi"nin 19/10/2017 tarihli, 2016/421 Esas - 2017/243 Karar sayılı kararının HMK"nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
Davanın kabulüne,
1)Davacının 19.05.2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle %15.0 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının tespitine,” karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili; yerel mahkemece aldırılan Adli Tıp Raporunda ise davacının dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasına bağlı iyileşme (işgöremezlik) süresi ile ilgili dosya kapsamında ilgili kurumca düzenmiş çalışabilir raporu olmadığından maluliyet başlangıç tarihinin kesin olarak belirlenemediği, %15.1 oranındaki maluliyetinin iyileşme süresi sonunda başlaması gerektiği sayılacağı yönünde mütalaada bulunulğunu, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporu ile SGK Yüksek Sağlık Kurulu raporu arasında ciddi bir çelişki doğmakta olup ihtilafın giderilmesi için Adli Tıp Genel Kurulundan yeni bir rapor alınması gerektiğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol, 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu"na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu"nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
Dosyadaki Adli Tıp Raporlarında iş göremezlik başlangıç tarihinin belirlenmediği anlaşılmakla; yukarıda anılan prosedür çerçevesinde davacının iyileşip iyileşmediği, öngörülen iyileşme süreci sonrasında sürekli iş göremezlik durumu mevcut ise sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihinin kesin olarak belirlenmesi üzere Adli Tıp Genel Kurulu’ndan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne ilişkin kararı kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.