11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10242 Karar No: 2019/1850 Karar Tarihi: 25.02.2019
213 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10242 Esas 2019/1850 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın sahte fatura kullanmak suçundan mahkum olduğu kararda, tebligatın doğru adrese yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu belirtmiştir. Zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini yapılmış, suç tarihinin ise mahallinde düzeltildiği ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, toplanan delillerin sanığa yüklenen suçun sübutunu kabul ettiği ve cezayı azaltan nedenin takdir kılındığından, hükmün onanmasına karar vermiştir. Kararda 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi ve 6099 sayılı Kanun'un değişiklikleri, TCK'nin 43. ve 53. maddeleri ile Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi 2016/10242 E. , 2019/1850 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır.” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen 2. fıkrasındaki “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükümlerine aykırı olarak, yokluğunda verilen kararın sanığın sorgusunda bildirdiği “... Mah. ... Cd. ... Sk. No:5/16 .../...“ adresi yerine, doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkartılıp, belirtilen Kanunun 21. maddesine göre 07.05.2014 tarihinde yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanık müdafiinin öğrenme üzerine 27.05.2014 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura kullanmak şeklinde gerçekleşen eylemlerine ilişkin olarak, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; Gerekçeli karar başlığında “2008“ şeklinde eksik gösterilen suç tarihinin, “25.09.2008“ olarak mahallinde düzeltilmesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltan nedenin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştirilen husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.