Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2018/1442
Karar No: 2022/66
Karar Tarihi: 04.01.2022

Danıştay 6. Daire 2018/1442 Esas 2022/66 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/1442 E.  ,  2022/66 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2018/1442
    Karar No : 2022/66

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU: ... Mahkemesince kısmen dava konusu işlemlerin iptali, kısmen davanın reddi yolunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla reddi üzerine kararın incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bursa İli, Osmangazi İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca ... tarihli, ... sayılı, ... tarihli,... sayılı, ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararlarıyla yapılan parselasyon işlemlerinin ve bu işlemlere yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarihli, ... sayılı encümeni kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, 2003 yılında yapılan parselasyon işleminde, ilgili Yönetmeliğinin 5. ve 6. maddesine uygun olarak düzenleme sınırının genel olarak imar yollarından geçirildiği, davalı idarece düzenleme ortaklık payı (DOP) oranının 0,3499812 olarak hesaplandığı, bu oranın yasal sınırın altında kaldığı, öte yandan davacının hissedarı olduğu 473 sayılı parselde hisse taksimi yapılmadığı, anılan parselin uygulamaya giren 17777,00 m2 'lik kısmında 324,00 m2 hissesi olan DOP kesildikten sonra 2674,85 m2 alanlı ... ada ... sayılı ticaret alanı olan parselden 172,28 m2 verildiği, 38,33 m2 'nin de kamu ortaklık payı (KOP) olarak 7807,18 m2 alanlı ... ada, ... parselden verildiği, KOP oranının 0,1182790 olduğu, davacının yapısının bulunduğu alanın imar planı olmayan alanda kalması nedeniyle düzenleme sınırı dışında kaldığı, KOP hesabının yukarıda ilgili Yönetmeliğin 12. maddesine uygun olarak yapıldığı, sonuç olarak 2003 yılına ait dava konusu düzenleme işleminin 3194 sayılı İmar Kanunu ve Yönetmeliğine uygun olduğu, 2008 yılında yapılan parselasyon işleminin 413 sayılı kadastral parselin 2003 yılında yapılan parselasyon işlemi dışında kalan kısmına (... ada, ... sayılı parsele) ilişkin olduğu, düzenleme sınırının genel olarak imar yollarından geçirildiği, artık imar alanı bırakılmadığı, DOP oranının 0,40 olarak hesaplandığı, uygulama alanının büyük bir kısmının yapılaşmamış ve tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı, alanda gecekondu benzeri bir yapılaşma olmadığı, resmi kurum ve/veya kuruluşlarca onaylanmış herhangi bir özel parselasyon krokisinin bulunmadığı, bu nedenle 2981/3290 sayılı Kanunun Ek-1 maddesinin uygulanma koşullarının mevcut olmadığı, ancak dava konusu düzenleme işleminde davacının hissedarı olduğu 473 sayılı parselde hisse taksimi yapılmadığı, davacının 70,04 m2 payından 28,01 m2 DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan hak edişinin 39,44 m2 'lik kısmının ticaret alanı işlevli yapısının ... ada ... parselden, 2,59 m2 'lik kısmının ise KOP olarak ... ada ... sayılı parselden verildiği, Yönetmeliğin 12.maddesine uygun olduğu, ancak belediye adına toplam 5557,90 m2 alanlı 12 adet ihdas parselleri üretildiği ve kapanan kadastro yolundan dolayı davalı idare adına birçok parselde imar alanı elde edildiği, bu nedenle parselasyon işleminin mevzuata aykırı olduğu, 2015 yılında yapılan parselasyon işleminin 2008 yılında yapılan parselasyonun mahkeme kararıyla iptal edilmesi üzerine yapıldığı, bu işlemde DOP oranının 0,40 olarak hesaplandığı alanda, 2981/3290 sayılı Kanunun Ek-1 maddesinin uygulama koşulları mevcut olmamakla birlikte davacının hissedarı olduğu ... sayılı parselde hisse taksimi yapılmadığı, ancak parselasyon işlemiyle toplam 5557,90 m2 alanlı 12 adet ihdas parselleri üretildiği ve bu kapanan kadastro yollarından dolayı davalı idare adına bu birçok parselde imar alanı elde edildiği, bu nedenle parselasyon işleminin mevzuata aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, dava konusu ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararı ve ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararlarıyla yapılan parselasyon işlemlerinin ve bu işlemlere yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararının iptaline, ... tarihli, ... sayılı işleme ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarihli, ... sayılı encümen kararına yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının temyiz edilen kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Bursa İli, Osmangazi İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... sayılı parselde yer alan taşınmazın bir kısmının ... tarihli, ... sayılı encümen kararı ile yapılan düzenleme işlemine dahil edildiği, bir kısmının ise imar planı olmayan alanda kalması nedeniyle anılan düzenleme işlemine dahil edilmediği, belediye encümeninin ... tarihli, ... sayılı kararıyla 2003 yılında yapılan düzenleme dışında kalan 3842,94m2'lik kısmı (... ada ... sayılı parsel) kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca düzenleme işlemi yapıldığı, ... İdare Mahkemesinin E.... K.... sayılı kararı ve ... İdare Mahkemesinin E.... K.... sayılı kararları ile anılan düzenleme işleminin iptaline karar verildiği, belirtilen Mahkeme kararlarının uygulanması amacıyla yapılan düzenleme işleminin Osmangazi Belediye Encümeninin ... tarihli, ... sayılı kararı ile onaylandığı, davacı tarafından bu düzenlemeye yapılan itirazın ... tarihli, ... sayılı encümen kararı ile reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan şekliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde; "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.” hükmü yer almaktadır.
    İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Düzenleme Sahalarının Tesbiti Esasları" başlıklı 5. maddesinde: "Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile; dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tesbit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir. Konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edilir. Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar plânı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlenmesine konu teşkil edebilir." kuralına, kuralına; "Düzenleme sınırının geçirilmesi" başlığını taşıyan 6. maddesinde, "Düzenleme Sınırı; a) İskan sahasının bittiği yerlerde iskan sınırından, b) İskan sahası içindeki yollarda yol ekseninden, c) İbadet yeri ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel sınırına göre uygun görülecek yerinden geçirilir. Ancak, imar planlarında gösterilmiş düzenleme sınırları varsa bu durum dikkate alınır. Düzenleme sınırının herhangi bir parseli iki veya daha fazla parçaya bölmesi halinde; sınır, bu parçalardan düzenleme sahası dışında kalan başka bir imar adasına girmeyenleri varsa bunları da içine alacak şekilde geçirilir. Parsel büyük ise, ifraz yapılarak ifraz sınırından geçirilir." kuralına yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen mevzuata göre parselasyona ilişkin düzenleme sınırının iskan sahasının bittiği yerlerde iskan sınırından, iskan sahası içindeki yollarda yol ekseninden, ibadet yeri ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel sınırına göre uygun görülecek yerinden geçirilmesi gerekirken dava konusu 2003 yılı parselasyon işleminde yapı adalarının kısmen uygulamaya dahil edildiği, yol ekseninin dikkate alınmadığı, birbirinden bağımsız iki düzenleme alanının belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bu kısmına yapılan istinat başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.
    Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının davanın reddine ilişkin kısmında isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Dava konusu ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararı ve ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararlarıyla yapılan parselasyon işlemlerinin ve bu işlemlere yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararının iptaline, ... tarihli, ... sayılı işleme ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarihli, ... sayılı encümen kararına yönelik davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyiz edilen davanın reddine yönelik kısmının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 04/01/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY(X) : Temyiz edilen kararda 2577 sayılı Kanunun 49.maddesinde sayılı bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın temyiz edilen kısmının onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi