Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29969
Karar No: 2019/3220
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/29969 Esas 2019/3220 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda, davacının sigorta girişinin işe başlama tarihinden sonra yapıldığı ancak işverenin fesih nedeninin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım alacaklarının ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, hafta tatili alacağının kanıtlanamadığı ve belirli alacaklarda faiz başlangıç tarihi belirtilmediği için hüküm bozulmuştur. Ayrıca vekalet ücreti miktarı da düşük tespit edildiği için yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise HMK'nun 297/2. maddesidir.
9. Hukuk Dairesi         2015/29969 E.  ,  2019/3220 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 24/12/2007-22/02/2013 tarihleri arasında usta makineci olarak en son net 1.223 TL aylık ücretle çalıştığını ancak sigorta girişinin 27/02/2008 tarihinde yapıldığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini, davalı işverenin müvekkilinin almaya hak kazandığı tazminat ve bir kısım işçilik alacaklarını ödemediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkili işyerinde en son brüt 1.200 TL aylık ücretle çalıştığını ve 27/02/2008 tarihinden önce müvekkili şirkette çalışmasının bulunmadığını, davacının 25/03/2013-26/03/2013-27/03/2013 tarihlerinde işe nedensiz devam etmediğini, kıdem tazminatı almaya hak kazanmadığı ve talep edilen diğer alacakların da bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, SGK kayıtlarına göre davacının davalı şirkette işe başlangıcının 27/02/2008 tarihi olduğu, 1.223 TL aylık ücretle çalıştığının ispatlandığı ve işveren tarafından feshin haklı nedenle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçeleri ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, fazla mesai talebinin reddine, ücret alacağı talebinin kısmen kabulüne ve hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarında yapılan takdiri indirim dışında diğer taleplerin ise kabulüne karar verilmek suretiyle, dava kısmen kabul edilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava dilekçesinde de açıklandığı üzere davacı işçinin iş akdi 22/03/2013 tarihinde sona erdiği halde bilirkişi tarafından iş akdinin fesih tarihinin talepte aşılarak 25/03/2013 tarihi olarak kabulü hatalıdır. Hüküm altına alınan tüm alacaklar fesih tarihinin 22/03/2013 tarihi oluşuna göre yeniden değerlendirilmelidir.
    3- Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde hiçbir açıklamaya yer vermeksizin sadece talep sonucu bölümünde hafta tatili alacağı yazarak dava açmıştır. Dinlenen tanıklardan hiçbirisi haftada 7 gün kesintisiz çalışmadan bahsetmemiştir. Davalı işyerinde haftanın 7 günü çalışma olmadığı dosya kapsamı ile sabit olması karşısında sübut bulmayan hafta tatili talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
    4- Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açılmış olup, bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esaslarıyla aynıdır. Bu itibarla, hüküm altına alınan ve ıslahla artırılan kıdem tazminatı dışındaki alacakların faiz başlangıcının dava dilekçesiyle istenen miktar bakımından dava, arttırılan miktar bakımından ise artırım tarihi olarak belirlenmesi gerekirken, alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de hatalıdır.
    5- Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.
    6- Takdiri indirim ve dava açıldıktan sonra yapılan ücret ödemesi haricinde reddedilen alacak miktarının (5.000 TL) nisbi oranı (600 TL) maktu vekalet ücretinin altında kaldığı gözetilerek, vekille temsil edilen davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500 TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken 694,68 TL vekalet ücreti hükmedilmesi de kabule göre hatalıdır. Ancak bozma sonrası yeniden hüküm kurulurken yeni hüküm tarihinde geçerli olacak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine ve hüküm altına alınacak alacak miktarlarına göre vekalet ücretlerinin yeniden değerlendirilmesi gerekeceği gözden kaçırılmamalıdır.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi