10. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/2967 Karar No: 2013/3224
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/2967 Esas 2013/3224 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2012/2967 E. , 2013/3224 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-.., 2-.... adına Av. ... 3-.... aralarındaki dava hakkında .... verilen 20.12.2011 günlü ve 2010/669-2011/825 sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı ve davalılardan ...avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. A-) Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 25.01.2012 tarihli ve 28184 Sayılı Resmi Gazatede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır. Dosyadan, aleyhine hüküm kurulan davalılardan .....’ne dava dilekçesinin “aynı konutta ve aynı işyerinde oturan evrakı almaya yetkili İşletme .....” imzasına , gıyabi hükmün ise yine aynı adreste “aynı konutta ve aynı işyerinde oturan evrakı almaya yetkili işçisi .....” imzasıyla tebliğ edildiği, dosya içeriğinde, kendisine tebligat yapılan kişinin yetkili olduğuna ve şirketle ilişkisine dair bilginin yer almadığı gibi, tebligat adresinin konut mu yoksa işyeri mi olduğu, muhatabın neden tebligatı alamayacak olduğu hususları belirtilmeksizin tebligatın yapıldığı ve şirket yetkilisinin de başka bir şahıs olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, yapılan tebligat usulsüz olup Mahkemece, adı geçen davalı şirkete yukarıda belirtilen esaslar dahilinde yöntemince tebliğ yapılmalıdır. Bu adrese tebligat yapılamaması halinde ise, davalı şirketin Ticaret Sicil memurluğundan son bilinen adresi araştırılarak Tebligat Kanunu hükümlerine göre yöntemince hükmün tebliği, bu adrese tebligat yapılamadığı takdirde ticaret sicili adresine başkaca bir şey yapılmaksızın 7201 sayılı Kanunun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmalıdır. ./.. -2-
B-) Dosyada, gıyabi hükmün, aleyhine hüküm kurulan....i’ne dava dilekçesinin gönderildiği ve aynı adreste .... çalışanı olduğu belirtilen ....’ya “daimi çalışanı” ibaresiyle teslim edilmesinden sonra bu adrese, mahkemece davalı şirketin ticaret sicil memurluğundaki son bilinen adresi araştırılmadan Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince tebligat yapıldığı anlaşıldığından, Ticaret Sicil memurluğundan muhatap şirketin adresi araştırılarak davalı şirkete Tebligat Kanunu hükümlerine göre yöntemince Ticaret sicilinde belirtilen adresine hükmün tebliği, bu adrese tebligat yapılamadığı takdirde ticaret sicili adresine başkaca bir şey yapılmaksızın 7201 sayılı Kanunun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılması ile temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin 2. fıkrası gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür de işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davacı Kurum vekilinin ve davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının, bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.