Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7455 Esas 2018/3514 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7455
Karar No: 2018/3514
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7455 Esas 2018/3514 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı aleyhine haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiş. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve 2000 TL manevi tazminata hükmedilmiş. Temyiz dilekçesi reddedilmiş. Karşı oyda manevi tazminat miktarının az olduğu ve daha üst düzeyde bir tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddesi ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesidir. Maddede, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerine göre zarar görene manevi tazminat ödenmesine karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
4. Hukuk Dairesi         2016/7455 E.  ,  2018/3514 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/10/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/04/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI

    Dava haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 2.000 Türk lirası manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin karar Dairemiz çoğunluğunca onanmıştır.
    Davacı ile davalı kardeş olup, olay tarihinde yaşlı ve hasta olan babalarının tedavisi için hastanede bulundukları sırada çıkan tartışmada, davacının, bacağında çift kemik kırığı (sol tibia ve fibula) olacak şekilde yaralandığı, kırığın hayati fonksiyonlara etkisinin 4. (ağır) derecede olduğu, ayrıca 23/12/2013 tarihinde gerçekleşen bu olaydan dört gün sonra 27/12/2013 tarihinde babanın öldüğü ve davacının, babasının cenaze törenine de katılamadığı dosya kapsamı ile sabittir.
    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56. madddesi "Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir." hükmünü içermektedir. Hüküm altına alınacak olan bu tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararının gerekçesinde manevi tazminatın miktarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir.
    Somut olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, tarafların kardeş olmaları, meydana gelen kırığın iki ayrı kemikte olması ve derecesi (4. ağır) ile davacının olay sebebiyle babasının cenazesine de katılamamış olması birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, daha üst düzeyde bir tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 26/04/2018







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.