12. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/36428 Karar No: 2014/2549 Karar Tarihi: 29.01.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2013/36428 Esas 2014/2549 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2013/36428 E. , 2014/2549 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/07/2013 NUMARASI : 2008/46-2013/83
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibe konu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline ve alacaklı aleyhine tazminata karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK’nun 170/3 maddesi gereğince inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı, mahkemece aynı Kanunun 68/a maddesine göre yapılan inceleme sonucunda anlaşılır ise itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına karar verilir. Yine İİK.nun 170/4 maddesine göre de, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı çekte, lehtardan sonraki ciranta olarak yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir. Bu durumda, alacaklı hamil, imzaya itiraz eden borçlu-keşidecinin imzasının sıhhatini bilemeyeceğinden senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusurlu kabul edilemez. Çeki takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu ispatlanamadığına göre, mahkemece, alacaklının tazminattan sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi, yukarıda belirtilen madde hükmüne aykırı olarak, takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesi de isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Elmadağ İcra Mahkemesinin16.07.2013 tarih ve 2008/46 E.- 2013/83 K. Sayılı kararının hüküm bölümünde yazılı “ takibin iptaline” sözcüklerinin silinerek karar metninden çıkartılmasına, yerine “takibin durdurulmasına ” sözcüklerinin yazılmasına, yine hüküm bölümündeki tazminata ilişkin kısmın karar metninden tamamen çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.