Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9170
Karar No: 2018/4175
Karar Tarihi: 31.05.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9170 Esas 2018/4175 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, bir taşınmazın yanlış tescil edilmesi sonucu elinden çıkarıldığı için Hazine'den zararlarının karşılanmasını istemiştir. Mahkeme zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları için ayrı bir zamanaşımı süresinin belirlenmediği gerekçesiyle genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini ve davanın süresinde açıldığını kabul ederek hükmü bozmuştur.
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Borçlar Kanunu'nun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 125.) maddesinde belirtilen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanmalıdır. Zamanaşımı, alacağın muaccel hale gelmesi ile başlar. Zamanaşımı harekete geçememek veya istemde bulunamamak durumunda bulunan kişiler aleyhine işlemez.
20. Hukuk Dairesi         2016/9170 E.  ,  2018/4175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... ve Ark.
    DAVALILAR : Hazine - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
    İHBAR OLUNANLAR : ... ve Ark.

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 30/09/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile; müvekkillerinin murisinin .... köyünde bulunan 164 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 22.08.1997 tarihinde o tarihte malik olan kişilerden resmi senetle satın aldığını, murise tapu kaydının da verildiğini, murislerinin 10.11.2015 tarihinde vefatından sonra tapusu olan bu taşınmazı satmak istediklerini, tapu müdürlüğüne başvurduklarında taşınmazın muris adına tescilli olması gerekirken 22.08.1997 tarih 682 yevmiye nolu işlemle taşınmazın .... adına tescil edilmiş olduğunu, ondan mirasçılarına intikal ettikten sonra da 05/07/2013 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye satıldığını öğrendiklerini, Devletin tapu sicilini hatalı tutması nedeni ile sorumlu olduğunu belirterek taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin tespiti ile dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişler, dava dilekçesinde gösterilen 10.000,00 TL üzerinden nispi harcı da yatırmışlardır.
    Mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya Hazine aleyhine açılan dava TMK’nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece yanlış tescil işleminin 22.08.1997 tarihinde yapıldığı, davanın TMK"nın 1007. maddesi gereği tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı açılan tazminat davası olduğu, dava tarihi itibariyle BK’nın 72. maddesinde belirlenen 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
    Şöyle ki; tazminat istemine dayanak yapılan .... köyü 164 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 12.04.1996 tarihinde ½ eşit paylarla Bülent Kalkavan ve .... adına imar sonucu tescil edilmiş, Bülent Kalkavan’ın ölümü ile payı 22/08/1997 tarihinde mirasçılarına intikal işlemi yapılmış, tapuda malik olan Bülent Kalkavan mirasçıları ile .... resmi şekilde yapılan 22/08/1997 tarih 682 yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile taşınmazı davacıların murisi Raif Gürel’e satmış, tapu müdürlüğünce Raif Gürel adına tapu kaydı düzenlenmiş, ancak tapu kütük safyasından Raif Gürel adına yapılması gereken tescil, 22/08/1997 tarih 682 yevmiye nolu işlem dayanak gösterilerek .... adına “satış+hisse tevhidi” nedenine dayalı ve hatalı olarak tescil edilmiş, taşınmaz 22/05/2008 tarihinde .... mirasçılarına intikal etmiş, 05/07/2013 tarihinde ise .... mirasçıları tarafından Fatma Aksoy’a devredilmiştir.
    -2-
    2016/9170 - 2018/4175

    Tapu kaydına 27/08/2014 tarih 1768 yevmiye numaralı işlemle; “22/08/1997 tarih 682 yevmiye nolu işlem tescil edilirken Salim oğlu Raif Gürel adına yapılması gereken tescilin Yusuf oğlu .... adına yapıldığı ve bu tescilin yolsuz tescil olduğu hususu tapu sicil tüzüğünün 2. maddesinin 2. fıkrası gereğince belirtme yapılmıştır” şerhi verilmiştir.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Gerçek zarar; davacının bedelini ödeyerek satın aldığı taşınmazın elinden çıkmış olması nedeni ile , tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı).
    TMK"nın 1007. maddesine dayanılarak açılan tazminat davaları için kanunda ayrıca bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 125.) maddesinde yazılı 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekecektir.
    Borçlar Kanunun 149. maddesinde; “zamanaşımının alacağın muaccel hale gelmesi ile başlayacağı” belirtilmiştir.
    Zamanaşımı, harekete geçememek, istemde bulunamamak durumunda bulunan kimsenin aleyhine işlemez. Bir hakkın, bu bağlamda ödence isteminin doğmadığı bir tarihte, zamanaşımının başlatılması hakkın istenmesini ve elde edilmesini güçleştirir, hatta olanaksız kılar.
    Somut olayda; davacıların murisi tarafından 22/08/1997 tarihinde yapılan tapudaki resmi satış sözleşmesine göre tapu kaydı düzenlenip davacıların murisine teslim edildiği, ne var ki aynı işlem ile taşınmazın tamamının tapu sicilinde .... adına hatalı işlemle tescil edildiği, hatalı işlemin tapu müdürlüğünce 27/08/2014 tarihinde farkedilip yolsuz tescil niteliğinde olduğu kabul edilerek tapu siciline şerh verildiği, davacıların kendilerine ait olduğunu düşünerek taşınmazın satışı yapmak üzere gittiklerinde bu yolsuz işlemi farkettikleri ve eldeki davayı 30/09/2014 tarihinde açtıkları anlaşılmakla 10 yıllık zamanaşımı süresinin yolsuz tescilin tapuya işlendiği 27/08/2014 tarihinden başlayacağı kabul olunarak davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla işin esası hakkında tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi