5. Hukuk Dairesi 2017/6529 E. , 2017/24026 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 21/10/2015 gün ve 2015/16394 Esas - 2015/14977 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R –
Dava 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Davanın kabulüne dair karar taraf vekillerinin temyizi üzerine kapatılan 18.Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de mahkemece davalılar vekilinin karar düzeltme istemine ilişkin 15 günlük yasal sürenin dolması nedeniyle dilekçenin reddine karar verilmiş, bu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme talebinde bulunulması halinde inceleme yetkisi ilgili Hukuk Dairesine aittir.
Bu nedenle; davalılar vekili tarafından verilen karar düzeltme dilekçesinin mahkemece reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2016 gün ve 2012/334 Esas -2014/166 Karar sayılı ret kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre, davacı idare vekilinin karar düzeltme isteği HUMK.nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir.
Davalılar vekilinin karar düzeltme istemine gelince;
Kısmen sulu tarım arazisi, kısmen kapama zeytinlik niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü suretiyle eksik bedel tespit edildiği ,
Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan İkinci Derece Kara Askeri Yasak Bölge şerhi nedeniyle değer düşüklüğü uygulanmaması gerektiği bu defa yapılan incelemeden anlaşılmakla, Davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile,(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 21/10/2015 gün 2015/16394 Esas 2015/14977 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kısmen sulu tarım arazisi, kısmen kapama zeytinlik niteliğindeki ... ilçesi, ... Köyü 45 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için aynı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Dava konusu taşınmazında içinde bulunduğu ... ili ... ilçesi ile ... ilçesinin bir kısım köylerinin ... (... Barajı ve Sulaması) projesi kapsamında kalması nedeniyle kamulaştırıldığı, Daireye intikal eden aynı kamulaştırma kapsamındaki birbirine yakın ancak farklı ilçe sınırları içinde bulunan taşınmazların niteliklerinin benzer bulunduğu, bilirkişi raporlarında aynı münavebe planı uygulandığı halde Kumlu ve ... Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüklerinin farklı verim, fiyat ve üretim gideri bildirmeleri nedeniyle farklı bedeller belirlendiği anlaşılmaktadır. Aynı kamulaştırma kapsamında kalan ve benzer nitelikteki tarım alanlarının kamulaştırma bedellerinin tespitinde fahiş oranlarda farklılık bulunması, bilimsel yöntemler ve hakkaniyet ile bağdaşmaz. Bu nedenle mahkemece ... ve
Kumlu ilçe veri cetvelleri getirtilerek münavebeye alınan ürünlerin değerlendirilmesinde farklılıklar da gözetilerek her iki ilçenin veri cetvellerinin ortalaması alınarak değer biçilmesi gerekirken, taşınmazın sadece bulunduğu ilçe verileri esas alınarak farklı değerlere hükmedilmesi suretiyle eksik araştırma ve incelemeye göre karar verilmiş olması,
2-Kabule göre de;
2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Bu itibarla; dosyaya getirtilen gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünün ayrıntılı veri cetvelinde; 2012 yılı itibari ile buğdayın dekar başına ortalama verimi 550 kg, pamuğun 570 kg, II.ürün mısırın 1000 kg iken raporda sırasıyla 770 kg, 630 kg ve 1210 kg, buğdayın satış fiyatı 0,64 TL, pamuğun 1,21 TL ve II.ürün mısırın ise 0,56 TL iken raporda sırasıyla 0,63 TL, 1,55 TL ve 0,58 TL, buğdayın üretim gideri 246 TL/da, pamuğun 627 TL/da ve II.ürün mısırın ise 487TL/da olmasına rağmen raporda sırasıyla 227 TL/da, 549 TL/da ve 471 TL/da, buğday samanın geliri 40 TL olmasına rağmen 60 TL alınmak suretiyle,taşınmazın zeytinlik olan kısmının değerlendirmesinde ise dekar başına ortalama verimi 625kg ve üretim gideri 333TL/da iken raporda sırayla 500kg ve 369TL/da alınmak suretiyle kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi,
3-Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti,
4-Dairemize intikal eden ve aynı kamulaştırma kapsamında kalan taşınmazların genel itibariyle 1/25000 ölçekli ... İli Çevre Düzeni Planı Alanı içinde olması, ilçe yerleşim alanına mesafesi dikkate alındığında, bu hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %20 oranında objektif değer artışına neden olabileceği dikkate alınmadan, taşınmazın tarla kabul edilerek değerlendirilen kısmı için %5 objektif değer artışı uygulayan rapora göre hüküm kurulması,
5-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan İkinci Derece Kara Askeri Yasak Bölge şerhi nedeniyle değer düşüklüğü uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti,
6-Asıl bilirkişi raporu uyarınca davacı idarece davalı adına bankaya yatırılan ile hükme esas alınan ek bilirkişi raporuna göre saptanıp hüküm altına alınan bedeller arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, varsa işlemiş faiziyle birlikte davacıya iadesine hükmedilmesi,
7-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan tapunun 23.05.2001 tarih ve 886 yevmiye nolu 2. Derece Askeri Yasak Bölge şerhi ve 8.11.2007 tarih ve 3222 yevmiye nolu irtifak hakkı ile birlikte davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alındığından karar düzeltme harcı alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 270,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.