19. Hukuk Dairesi 2018/1433 E. , 2019/2923 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalıların TMSF’ye devredilen ... A.Ş’den 14/03/1994 tarihi itibari ile kat edilmiş olan ödenmemiş kredi borcunun borçluları olduğunu, borcun tahsili için ... 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/31191 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin borçluların itirazı üzerine durduğunu belirterek, borçluların itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ..., ... ve ..., dava konusu kredinin 14/03/1994 tarihi itibariyle muaccel kılındığı ve kat’ edildiğine dair ... 3. Noterliğinin 14/03/1994 tarihli ve 2811 yevmiye nolu ihtarnamesinin kendilerine tebliğ edildiğini, ihtarname tarihinden itibaren davada 20 yıllık zamanaşımının dolduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ... vekili, davalının müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığını, davalının borçlu şirketin ortaklığından 2 Kasım 1994 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan kararla ayrıldığını ve hiç bir zaman şirketin müdürü, yönetim kurulu üyesi veya kanuni temsilciliği sıfatının olmadığını, alacaklı bankanın TMSF’ye devri tarihinde yürülükte bulunan 4389 sayılı Kanunun 15/3 maddesi uyarınca alacağının kamu alacağına dönüştüğünü, 01.20.2006 tarihinde varlık yönetim şirketine temlik olsa dahi zamanaşımının işleyeceğini, Borçlar Kanunu’nun 12.12.2003 tarihinde kabul edilen Ek 3. maddesine göre dava konusu krediye ilişkin alacağın zamanaşımının 14.03.1994 tarihli ihtarnameden itibaren 20 yıl sonrasına denk gelen 14.03.2014 tarihinde dolduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06/10/2015 tarihli dilekçe ile, davalılardan ... yönünden davadan feragat ettiklerini, 22/03/2016 tarihli celsedeki beyanı ile de davalılar ..., ... ve ..."in 15/03/2016 tarihinde ayrı ayrı davacı şirkete ödeme yaptıklarından bu davalıların davacı şirketçe ibra edildiklerini, bu sebeple bu davalılar hakkında davanın konusuz kaldığını bu davalılardan başkaca taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, alacağını davacı şirkete temlik eden Birleşik Fon Bankası (mülga ... A.Ş) ile dava dışı kredi borçlusu şirket olan Denge Toptan Gıda San ve Tic. Ltd. Şti arasında 5 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bahse konu bu sözleşmeleri davalıların 5.000,00 TL kefalet limiti dahilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın 04/03/1994 tarihinde kat edildiği, kat tarihi itibariyle borcun 2.409,41 TL olduğu, ihtarnamenin davalılara 05/03/1994 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların temerrüt tarihinin 07/03/1994 tarihi olduğu, temerrüt tarihindeki asıl alacağın 2.418,11 TL olduğu, ancak alacağın Birleşik Fon Bankasına temlik edildiği tarihte temlik edilen asıl alacak tutarının 1.255,01 TL olduğu, asıl alacağa temlik tarihinden takip tarihine kadar hesaplanan temerrüt faizi tutarı 4.486,00 TL, davacı şirketçe temlik alınan işlemiş faiz tutarının toplamı 64.819,11 TL ile ihtarname gideri 235,74 TL toplamının 70.795,86 TL olduğu, takip talebinde talep edilen işlemiş faiz tutarının 53.998,98 TL olduğu gözetildiğinde işlemiş faiz yönünden taleple bağlı kalınması gerektiği, davalı ...’e yönelik davadan feragat edildiği, davalılar ..., ... ve ...’in davacı şirketçe ibra edildikleri gerekçeleri ile davanın ... yönüden feragat nedeniyle reddine, davalılar ..., ... ve ...’in yönünden dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile davacının icra inkar tazminatının kabulüne, davalılar arasında müteselsil sorumluluk ilişkisi bulunduğundan davalı ... ile davalılar ..., ... ve ... tarafından yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için borçlu hakkında bir ilamsız takip yapılması ve borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi gerekir. Bu bir dava şartıdır. Dava konusu ... 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/31191 sayılı takip dosyasının incelenmesinde burada davalı ... hakkında herhangi bir takip yapılmadığı ve ödeme emri tebliğ edilmediği ancak ... vekillerinin 10.01.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile sanki müvekkillerine ödeme emri tebliğ edilmiş gibi borca itiraz ettikleri anlaşılmaktadır. Alacaklı davacı itirazın iptali davasını açarken sanki ... hakkında takip yapılmış gibi itirazın iptali davası açmış, ... vekili sanki takip yapılmış gibi davaya cevap vermiş neticede mahkemece davalı ...’a yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından başka sebeplerle temyiz edilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi itirazın iptali davasının görülebilmesi için borçlu aleyhine yapılmış ve borçlu tarafından itiraz edilmiş bir takip bulunması dava şartıdır. Dava şartının yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu itibarla davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekirken işin esasına girilmesi doğru olmamış hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı vekilinin sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.