Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4245 Esas 2020/3313 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : TCK"nın 179/1, 43/1, 53/1-2-3, 51/1-3-7-8. maddeleri gereği mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, temyize konu dosya kapsamında vekaletnameli vekili olan Av. ..."ı karar tarihinden önce Kayseri 6. Noterliğinin 20/03/2013 tarih ve 08454 yevmiye numaralı azilnamesiyle azlettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın hakkında verilen mahkumiyet hükmüne karşı temyiz süresinin öğrenmeyle başladığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
Dairemizin 22.10.2015 tarihli 2014/15279 E 2015/16136 K sayılı bozma ilamı ile konuya ilişkin bilgi sahibi olanların olay yeri çevresinden kolluk kuvvetleri marifetiyle araştırılarak tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, böylece atılı suçun sanık tarafından işlenip işlenmediği şüpheden uzak biçimde ortaya konularak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde, mahkemece olay tarihlerinde yolun bir tarafında akaryakıt istasyonu bulunan sanığın hemen önündeki orta refüj aralığını doldurmasında menfaatinin olduğu belli olduğu bu nedenle tanık dinlenmesine gerek görülmediği belirtilerek atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin kabul edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında refüjü istasyonunun arka tarafında tarlası olan köylüler tarafından doldurulduğunu savunduğu anlaşılmakla; konuya ilişkin bilgi sahibi olanların olay yeri çevresinden kolluk kuvvetleri marifetiyle araştırılarak tanık sıfatı ile beyanlarının alınması ile kolluk tarafından tutulan 31.10.2011 tarihli tutanakta Karacuma akaryakıt yetkilisi olduğu belirtilerek tutanağı imzalayan tesis müdürü Hakim Işıklı"nın tanık sıfatı ile mahkemece dinlenilmesinden sonra sanığın atılı suçu işlediğinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.