Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5811 Esas 2016/1275 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5811
Karar No: 2016/1275
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5811 Esas 2016/1275 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı iş sahibi, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine itiraz etmiştir. Yerel mahkeme, davalının borcu ödemediğini belgelendiremediğinden dolayı davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalının defter kayıtları ve ödemelerle ilgili kanıtların incelenmemesi doğru olmadığı gerekçesiyle karar temyiz eden davalı yararına bozulmuştur. Ayrıca, işlemiş faiz talebi ve icra inkâr giderimi isteminin reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır:
- HMK'nın 266. maddesi: Mahkeme çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.
- İcra ve İflas Kanunu'nun 55. maddesi: Borçlu, haklı bir sebep göstererek itiraz edebilir. İtirazın kabulü halinde takip durur veya iptal olur. İtirazın reddi halinde borçlu, itirazın reddine kadar geçen süre için %20 oranında icra inkâr tazminatı ödemek zorundadır.
- HMK'nın 207. maddesi: Davacı, davanın muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek faizi de talep edebilir. Ancak, alacağın nedeni dışında faiz talep
15. Hukuk Dairesi         2015/5811 E.  ,  2016/1275 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %20 icra inkâr giderimi tayini istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün ../... Esas sayılı dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın iptâline, icra takibinin devamına itiraz edilen alacak tutarının %20"si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı taraf vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici şirket, davalı iş sahibi ... İçecek Üretim San.Tic.A.Ş."ye baskılı plastik ambalaj üretim yapımını üstlenmiş, edimini ifa etmiştir.
Yanlar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak akdî ilişkinin varlığı her iki yanın kabulü dahilindedir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık ödemelerle ilgili noktada toplanmaktadır.
Yerel mahkemece yapılan yargılama sürecinde ... İcra Dairesi"nin .../... Esas sayılı dosyası getirilmiş, davalı tarafça kanıtlara ilişkin dilekçe sunulmuş, mahkemece toplanan bu kanıtlar değerlendirilerek davalının dava konusu borcu ödediğini belgelendiremediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yerel mahkemece hükme dayanak alınan karar gerekçesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Şöyle ki; davalı vekilince sunulan kanıt listesinde ticari defter ve kayıtları gösterilmiş, savunmasında da takibe konu borcunu ödediğini bu hususun defter kayıtlarında da ödeme makbuzlarıyla birlikte sabit olduğunu ileri sürmüştür. HMK"nın 266. maddesi uyarınca “mahkeme çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kapsamda taraf defterleri getirilerek ödemelere ilişkin herhangi bir araştırma, inceleme yapılmaması isabetli olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; taraflara ait defter kayıtları da getirtilip konunun uzmanı mali müşavir bilirkişiden rapor alınarak ödeme konusu açıklığa kavuşturulup elde edilecek sonuç dahilesinde karar vermekten ibaret olmalıdır. Eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer yandan davacı yüklenicinin iş bedeli alacağı ödemeler konusunda bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra açıklık kazanacaktır. Bu haliyle yargılamayı gerektirir özellik arzetmekte olup likid değildir, davalı yan takibe itirazında haklıdır, icra inkâr giderimi tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır. İcra inkâr giderimi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması da isabetli olmamıştır.
Ayrıca davacı yüklenici icra takibinde 313,17 TL tutarında işlemiş faiz talebinde bulunmuşsa da takipten önce davalı borçluya ihtarname gönderilip direnime düşürülmediği gibi davanın da 11.162,89 TL asıl alacak üzerinden açıldığı ve buna göre harç yatırıldığı anlaşıldığından işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması da yerinde görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.