9. Hukuk Dairesi 2015/29928 E. , 2019/3209 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 21/06/2005-16/05/2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini, 2007-2010 yılları arasında davalı şirketin merkez işyerinde haftalık çalışma süresinin üzerinde çalıştığını, karşılığı fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, davalı şirket aracına kesilen trafik cezasında araç sorumlusu müvekkili olmadığı halde cezanın bir kısmının müvekkiline ödettirildiğini, 2006 yılından itibaren 5. ve 9. aylarda yapılan ve işyeri uygulaması haline gelen giyim yardımının 2009 yılında hiçbir gerekçe gösterilmeden tek taraflı olarak davalı işveren tarafından sonlandırıldığını, eşitlik ilkesine aykırı olarak müvekkiline en düşük ücret zammı verildiğini ileri sürerek, fazla çalışma, giyim yardımı, trafik ceza kesintisi ve ücret zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle tazminatsız feshedildiğini, davacının almaya hak kazandığı tüm ücret ve haklarının ücret bordroları karşılığında banka yoluyla ödendiğini, bordroların ihtirazı kayıtsız imzalandığını, davacının müvekkilini 17/05/2012 tarihli ibraname ile fazla mesai ücreti, ücret ve tazminatlar yönünden ibra ettiğini, müvekkiline ait işyerinde 31/12/2008 tarihinden itibaren günlük ücretten aylık ücrete geçildiğini, davacıya sözleşme ve benzeri kaynaklardan doğan belli oranda zam yapma yükümlülüğünün ve bu yönde işyeri uygulamasının da bulunmadığını, işyerinde birçok faktöre bağlı olarak bireysel zam yapıldığını, ücret zammı talebinin hukuka aykırı olduğunu, işyerinde 5 gün 07.45 - 17.30 saatleri arasında çalışıldığını, iş sözleşmesinde davacı ücretine fazla mesai ücretinin dahil olduğunun düzenlendiğini, davacıya 3 defa giyim yardımı yapıldığını, davacının şirket misafirlerini karşılama görevi sona erdiği için 2009 yılından sonra giyim yardımı yapılmadığını, işyerinde giyim yardımı konusunda işyeri uygulaması bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı işyerinde fazla mesai yapıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu, şoförün davacı olduğu davalı şirkete ait ... plakalı kamyonete 26/04/2012 tarihinde yetki belgesi olmadan faaliyette bulunması nedeniyle 2.426,00 TL. ceza kesildiği, davacı ücretinden bu ceza nedeniyle 909,75 TL. kesinti yapıldığı, davacının emsali çalışanlara davacıdan daha fazla oranda zam yapıldığı ve işyerinde çalışanlara giyim yardımı yapıldığı gerekçesiyle, fazla mesai talebi kısmen, diğer talepler ise tamamen kabul edilmek suretiyle, dava kısmen kabul edilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili müvekkilinin 2007-2010 yılları arasında haftalık normal çalışma süresinin üzerinde çalışma yaptığını ve karşılığı ücretin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı vekili ise müvekkili işyerinde fazla çalışma yapılmadığını savunmuştur.
Davacı fazla mesai iddiasını ispat bakımından tanık delili ile fazla mesailer başlıklı, altında tarih, fazla mesai görevi, (gerevi diye yazılmıştır) görevi veren, (gerevi veren olarak yazılmıştır) mesai başlama, mesai bitiş ve mesai saati sütunları bulunan, ilk kayıt tarihi 16/07/2007 ve son kayıt tarihi ise 30/08/2010 tarihi olan, toplam 31 adet kayıt ihtiva eden ve toplam 1 sayfadan oluşan kim tarafından hazırlandığı, kimin mesaisi olduğu anlaşılmayan tarihsiz ve imzasız bir belgeye dayanmıştır.
Taraflarca 2’şer tanık dinletilmiş olup, taraf tanık beyanlarına göre davalı işyerinde fazla çalışma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişi tarafından ise fazla çalışma yukarıda sözü edilen belge dayanak alınarak hesaplanmıştır. Ne var ki, yukarıda belirtildiği gibi kim tarafından hazırlandığı ve kimin mesaisini düzenlediği belli olmayan, tarihsiz ve imzasız bu belgenin fazla mesai iddiasını ispata yarar yazılı belge olduğunu kabule olanak yoktur. Saptanan bu durum karşısında, ispatlanamayan fazla mesai alacak talebinin reddi yerine, yazılı gerekçeyle kısmen kabulü hatalıdır.
3-Davalı işverenin, işçinin kıdemi, yaptığı iş ve performansını gözeterek hangi işçiye ne oranda zam yapacağı yönetim hakkı kapsamında ve takdir yetkisi içindedir. Davacının kendisinden daha fazla zam aldığını öne sürdüğü işçi davacı işçiden daha kıdemli olup aynı işi yaptıkları dahi dosya kapsamından belli değildir. Bu itibarla, davalı işverenin işyerinde zam uygulaması bakımından ayrımcılık yaptığı iddiasının ispat edildiğinden söz edilemez. Bu durum karşısında, eksik zamma dayalı fark ücret alacak talebinin reddi yerine kabulü de isabetsizdir.
4-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK.nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsiz olup, bir başka bozma nedenidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.