10. Hukuk Dairesi 2013/369 E. , 2013/3187 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava maluliyet oranının tespiti ile 11.08.2003 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, 01.05.2012 ve sonrası dönem bakımından karar verilmesine yer olmadığına, 11.08.2003 ile 30.04.2012 tarihleri arasındaki dönem bakımından ise dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün kapsamı” başlığını taşıyan 297/1-c bendinde “hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı ve 2. maddesinde ise “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği” düzenlenmiştir. Aynı Kanunun “davanın geri alınması” başlığını taşıyan 123. maddesinde ise “davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” düzenlemesi öngörülmüştür.
Davada, somutlaşan olayda; davacı maluliyet oranın tespiti ile, 11.08.2003 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasını istemiş; mahkemece, davacıya davalı Kurum tarafından dava tarihi olan 18.07.2007 den sonra 01.05.2012 tarihinden geçerli olmak üzere maluliyet aylığı bağlandığından bu tarih ve sonraki dönem bakımından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına; 11.08.2003 ve 30.04.2012 tarihleri arasındaki dönem bakımından ise, dava taraflarca takip edilmediğinden ve talebin bölünmesi mümkün olduğundan bu döneme ilişkin talebin ayrı bir esasa kaydı ile, yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bazı hallerde dava devam ederken, dava açılmasından sonra meydana gelen (dava konusu alacağın ödenmesi gibi) bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir.
Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve hüküm verilmesine gerek kalmaz. Bu halde, mahkemece, dava hakkında
karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Mahkemenin esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı, bir tespit hükmü niteliğindedir. Davanın konusuz kalması halinde, mahkeme davayı, reddetmemekte, sadece, davanın (esasının) konusuz kaldığını tespit etmekle yetinmektedir. Çünkü, mahkeme, bu kararı ile; aynı zamanda, dava konusu yapılmış olan hakkın, artık, mevcut olmadığını da tespit etmektedir.
Konusuz kalan talepler dışındaki asıl ve yardımcı talepler için yargılamaya devam edileceğinden, mahkemenin bu taleplerin kabulüne ilişkin kararı normal bir eda hükmü niteliğindedir.
Mahkemenin, “esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararının kesinleşmesinden sonra, o dava konusu hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamayacaktır; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilecektir.
Belirtilen nedenlerle, davanın konusunun kalmadığına karar verebilmek için,uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması başka bir anlatımla her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir.
Bu çerçevede, mahkemece, yapılacak iş; öncelikle, dava konusu uyuşmazlığın Kurumca karşılanıp karşılanmadığı, davacıya hangi tarihten itibaren maluliyet aylığı bağlandığı Kurumdan sorularak alınacak cevabın niteliğine göre karar vermektir. Öte yandan, davacı vekili 26.11.2012 tarihli oturumda, 11.08.2003 ile 30.04.2012 tarihleri arasındaki dönem bakımından davayı atiye terk ettiklerini beyan etmiş ve hazır bulunan davalı Kurum vekilince de; bu duruma, muvafakat edilmiştir. Davacının, davasını geri aldığı ve davalı tarafın bu duruma muvafakat ettiği, bu halde, karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekirken, talebin niteliği ve kapsamı itibariyle bölünmesi mümkün olmadığı halde, 11.08.2003 ile 30.04.2012 tarihleri arasındaki dönem bakımından açılan davanın bu dosyadan tefriki ile, ayrı bir esasa kaydedilmesine ve dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.