Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/28004 Esas 2018/968 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28004
Karar No: 2018/968
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/28004 Esas 2018/968 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir alacaklı, çek ile ilgili kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlandı. Ancak borçlu bu takibe itiraz ederek takibin iptal edilmesi talebi ile icra mahkemesine başvurdu. Mahkeme, itirazı reddetti ve borçlu aleyhine tazminata hükmetti. Ancak tazminat oranı net olmadığı için kararın infazı tereddüt yarattı. İİK'nun 169/a-6. ve HMK'nun 297/2. maddeleri gereği tazminat oranı net bir şekilde belirtilmediğinden kararın bozulmasına karar verildi. İİK'nun 168/5 ve 169. maddeleri ise borca itiraz niteliğindedir ve itirazın reddedilmesi halinde tazminata hükmedilebileceğini düzenler.
12. Hukuk Dairesi         2016/28004 E.  ,  2018/968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, borca itiraz ederek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine ve borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Borçlunun iddiası, İİK"nun 168/5 ve 169. maddelerine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK"nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 6. fıkrasında; itirazın icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde, takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla, alacaklının isteği üzerine, borçlunun, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edileceği hükme bağlanmıştır.
    Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, borca itirazın reddine karar verilmiş ise de, borçlunun %20"den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edildiği, bir başka deyişle tazminat oranının açık ve net bir şekilde belirlenmediği, dolayısıyla hüküm kısmının tazminata ilişkin bölümünün HMK"nun 297/2. maddesinde belirtilen yasal düzenlemeye uygun, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde olmadığı, bir başka anlatımla, infazda tereddütlere sebebiyet verecek nitelikte olduğu görülmektedir.
    Mahkemece, İİK"nun 169/a-6. ve HMK"nun 297/2. maddelerine uygun şekilde, asıl alacak üzerinden oranı da açık ve net olarak belirtilmek suretiyle tazminata hükmedilmesi gerekirken, madde hükmü yazılarak hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.