18. Hukuk Dairesi 2015/12264 E. , 2016/9889 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, vesayetin kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm kısıtlı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dilekçesinde, vesayetin kaldırılmasını talep etmiş; mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın reddine karar verilmiştir.
1-Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesine dayalı olarak verilen vesayet altına alınma kararının kaldırılması talebine ilişkindir.
Vesayetle ilgili hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde, vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu; 385. maddesinde ise niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı; 317. maddesinde de, davalıya tebligat yapılması gerektiği; 320/1 maddesinde, mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği” hükmü öngörülmüş; mahkemece, 320/1 maddesi gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmişse de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; anılan maddeye göre, duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun uygun gördüğü hallerde duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilebilir. (ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir. (İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi) Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.
Bilindiği üzere HMK.nun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.
Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.
Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, mahkemece duruşma açılması suretiyle inceleme yapılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Dosyadaki bilgi ve belgelerden; .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/05/2011 tarih ve 2010/403 E.-2011/150 K. sayılı kararı ile ...’ın Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca kısıtlanmasına, kendisine ...’ın vasi atanmasına karar verildiği, kısıtlanan ...’ın 25/05/2015 tarihli dilekçe ile kısıtlama kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece kısıtlanan ... hakkında yeniden bir resmi sağlık kurulu raporu alınmadan hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 472. maddesi uyarınca kısıtlı üzerindeki vesayet, yetkili vesayet makamının kararıyla sona erer. Vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir. Kısıtlı ve ilgililerden her biri, vesayetin kaldırılması isteminde bulunabilir. Aynı yasanın 474. maddesi gereğince ise akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmî sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi hâlinde karar verilebilir. Kısıtlılık kararının kaldırılması istenen ... hakkında resmi sağlık kurulu raporu alınmadan eksik incelemeyle kısıtlılık halinin devamına karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.