Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29923
Karar No: 2019/3207
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/29923 Esas 2019/3207 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren tarafından haksız şekilde işten çıkarılan davacı, kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmesi için dava açmıştır. Mahkeme, alacakların tamamının tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak, temyiz edilen karar üzerine Yargıtay, hüküm altına alınan alacakların faiz başlangıcının dava dilekçesiyle istenen miktar bakımından dava, arttırılan miktar bakımından ise artırım tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini ve net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olduğunu belirterek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. Maddesi
9. Hukuk Dairesi         2015/29923 E.  ,  2019/3207 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 26/06/2006-04/09/2012 tarihleri arasında, en son net 1.750 TL aylık ücretle, şehir içi tır şoförü olarak, 08:00-21:00 saatleri arasında günde 12 saat ve 12 saati aşacak şekilde haftada 6 gün, genel tatiller de dahil olmak üzere çalıştığını, elinin kırılması nedeniyle aldığı 50-60 günlük rapor bitimi sonrasında işe başladığında, davalı işveren tarafından iş akdinin haksız şekilde feshedildiğini, davalı işverence işten çıkartılırken haklarının verileceği belirtilmesine rağmen tüm haklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının asgari ücretle çalıştığını, davacıya müvekkili tarafından 5.907,49 TL kıdem tazminatı ile 1.511,37 TL ihbar tazminatının ödendiğini, müvekkiline ait işyerinde milli ve dini bayramlarda çalışma yapılmadığını, davacının fazla mesai yapmadığını, davacının yıllık izin alacağı da bulunmadığını ve bu konuda da davacının müvekkilini ibra ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarında yapılan takdiri indirim dışında dava kabul edilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Davacının faiz talebi olduğu halde hüküm altına alınan yıllık izin alacağında “dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline” şeklinde yazılarak faiz hükmü kurulmaması davacı temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    3-Fazla çalışma miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, hükme esas raporu hazırlayan bilirkişi tarafından yapılan fazla mesai hesabı tarafların ortak tanığı olan ...’in beyanına dayanmaktadır. Ayrıca, ortak tanığın beyanı dışında dosyada davacının fazla mesai yaptığına dair başkaca da delil bulunmamaktadır.
    Ortak Tanık ... beyanında, “… mesai sabah saat 8-19 arasıdır. Her ne kadar mesai bitimi 19 ise de yük olduğu zaman saat 19’dan sonrada işe gittiğimiz oluyor ayrıca İstanbul’da tırların ve kamyonların trafiğe çıkış saatleri belirlenmiştir. Sabah 06-10 arası yasaktır. Saat 16 ile gece saat 22 arası yine trafiğe çıkış yasaktır bu nedenle biz gece saat 22’den sonrada trafiğe çıkıyoruz dönüşümüz belli olmuyordu gideceğimiz mesafeye göre dönüş saatimiz 01’de buluyordu…” davacı vekilinin sorusu üzerine ise “…ayın 15 günü yukarıda belirtiğim gibi saat 19’dan sonra çalışıyorduk. Trafiğe çıkmadığımız yani yasak saatlerde yakın mesafelerde fabrikaya gidip geliyorduk çalışmamız durmuyordu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Ortak tanık her ne kadar yük olduğu zamanlarda normal çalışma saatleri olan 08 ila 19 saatleri dışında da çalıştıklarını, davacı vekilinin sorusu üzerine ise ayın 15 gününde saat 19’dan sonra çalışıldığını beyan etmekle birlikte bu beyandan ayın yarısında çalışmanın sabah 08 ila gece 01 saatleri arasında kesintisiz devam ettiği anlaşılamamaktadır. Ortak tanığın normal çalışma saati olarak beyan ettiği haftada 6 gün olmak üzere, sabah 08 ila akşam 19 arasındaki çalışmada ara dinlenmenin tenzili günlük 10 saat, haftada ise toplam 60 saat çalışma ile haftada 15 saat fazla mesai yapıldığı anlaşılmaktadır. Ortak tanığın normal çalışma süresi dışındaki çalışmaya dair beyanı soyut olup hesaplamaya elverişli değildir. Nitekim hükme esas raporu hazırlayan bilirkişi tarafından da, beyan olduğu gibi dikkate alınmamış, bu beyandan varsayımsal olarak 15 günde 12 saat ek fazla mesai yapıldığı kabul edilerek normal çalışma süresinde yapılan haftada 15 saat fazla mesaiye ek olarak haftada 3 saat ek fazla mesai (12/4=3 saat) yapıldığı kabulüne göre hesaplama yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle, fazla mesainin haftada 15 saat fazla mesai yapıldığı kabulüne göre hesaplanıp hüküm altına alınması yerine varsayımsal olarak daha fazla miktarlı olarak hesaplayan rapora itibarla hüküm altına alınması hatalıdır.
    4-Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açılmış olup, bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esaslarıyla aynıdır. Bu itibarla, hüküm altına alınan kıdem tazminatı dışındaki alacakların faiz başlangıcının dava dilekçesiyle istenen miktar bakımından dava, arttırılan miktar bakımından ise artırım tarihi olarak belirlenmesi gerekirken, alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de hatalıdır.
    5-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi