14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10557 Karar No: 2019/7535 Karar Tarihi: 11.11.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10557 Esas 2019/7535 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, borçlu kişinin icralık olduğu gerekçesiyle ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabul edilmesiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiştir. Ancak, dava konusu taşınmazların daha önce elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete geçtiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı göz önüne alınarak davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda İcra İflas Kanunu'nun 121. maddesi ile paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti arasındaki farklar detaylı şekilde açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi 2016/10557 E. , 2019/7535 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.01.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalılardan borçlu ...’ın borcundan dolayı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca icra mahkemesinden alınan yetki belgesi uyarınca davalının elbirliği halinde maliki olduğu taşınmazlarda satışı suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın giderilmesini istemiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir. Somut olaya gelince; elbirliği mülkiyetine tabi dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazların 09.10.2014 tarihinde elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece; taşınmazlardaki borçlunun paylarının satışı mümkün hale geldiğinden davacının dava açmakta hukuki yararı kalmayacağı göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.