8. Hukuk Dairesi 2015/6480 E. , 2017/9000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı...... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Mahkemece temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle 09.02.2015 tarihli ek karar ile temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, ek karar davalı...tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Davalının temyiz istemi, mahkemece süre yönünden reddedilmiş ise de, hükmün .... Mal Müdürlüğüne 14.01.2015 tarihinde .... imzasına tebliğ edildiği, bu hali ile 29.01.2015 hakim havale tarihli temyiz dilekçesinin kayyum sıfatı ile süresinde verildiği anlaşılmakla mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 09.02.2015 tarih ve 2013/251 Esas 2014/829 Karar sayılı ek kararın kaldırılmasına oy birliği ile karar verildi. İşin esasının incelenmesine geçildi.
Davacılar vekili; dava konusu 197 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında Temmuz 1325 tarih, 87 sıra nolu tapu kaydı gereği vekil edenlerinin kök murisi olan..... ile birlikte müşterek olarak hiçbir zaman zilyetliği bulunmayan ..... adına tespit edildiğini, ilgili taşınmazın yaklaşık 100 yıllık süre boyunca önceliklle müvekkillerinin dedesi, sonra babası .... ve en sonunda müvekkillerinin zilyetliğinde olup adı geçenlerce düzenli olarak ekilip biçildiğini, tüm bu süre boyunca .... ve üst soyunun taşınmaza ilişkin herhangi bir zilyetliklerinin olmadığını belirterek halen davalı...adına kayıtlı hissenin tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit oranda tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı...... temsilcisi davanın reddini istemiştir.
Mahkemece TMK"nun 713/2. maddesi gereğince, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan ve kimliği tespit edilemeyen dava konusu 197 parselin meçhul şahıs adına kayıtlı olan 1/2 hissesinin, davacılar tarafından edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı...tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik, TMK"nun 713/2. fıkrasında açıklanan tapu kütüğünde maliki kim olduğu anlaşılamayan hukuki sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK"nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun açık hükmü dikkate alındığında tapu sicilinden malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olmasıdır .....10.04.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar ve 15.04.2011 tarih 2011/8-111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları). Genel olarak, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekir. Ayrıca "tapu kütüğünde malik sütununun boş bırakılması, silinmesi ve yeniden yazılmaması, soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması, malik adının müphem, yetersiz ve soyut gösterilmiş olması gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik, tanınmayan, hatırlanmayan, adresi tespit edilemeyen, kendilerine tebligat yapılamayan, mirasçıları belirlenemeyen, uzun yıllar önce ölmüş ya da taşınmış bir şahıs değildir.
Somut olayda; dosya içinde bulunan tapulama tutanağından dava konusu 197 parsel sayılı taşınmazın ½ hissesinin Temmuz 1325 tarih 87 sıra nolu tapu kaydına istinaden .....adına 18.12.1975 tarihinde tespit edildiği anlaşılmıştır. Dosya içinde bulunan tapulama tutanağı dayanağı Temmuz 1325 tarih 87 sıra nolu tapu kaydı tercümesinden “... bin ...evtinden oğulları ....intikal mekum... vefatıyla hissesi oğlu.... Adileye bade"l intikal..,.... intakallen oğlu ....” adına kayıtlı olduğu, bu durumda kayıt maliki Müslüm oğlu Mustafa"nın dede ve baba adı belli tanınan ve bilinen kişilerden olduğunun kabulü gerekir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, tanınan ve bilinen kişi olup, maddede yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru değildir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı.. Hazinesi vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.06 2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.