22. Hukuk Dairesi 2014/26916 E. , 2014/37200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2012/302-2013/519
Davacı ile davalı arasındaki dava hakkında Ankara 16. İş Mahkemesinden verilen 10.09.2013 tarihli ve 2012/302 esas, 2013/519 sayılı kararın davacı ve davalı avukatınca temyizi üzerine Dairemizce 04.03.2014 tarihli ve 2014/3179 esas ve 2014/4609 karar sayılı ilamı ile hükmün Bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunmuştur.
Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Dairemizce davacıya husumetin adi ortaklığa yöneltilmesi için süre tanınması ve dava dışı adi ortağın davaya katılımının sağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Ancak konusu para ile ölçülebilen alacak davalarında adi ortaklar arasında zorunlu değil ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu anlaşıldığından Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bozma kararının maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı S.Enerji Üretim San. Tic. A. Ş."ye ait C. HES inşaatında P. - P. İnşaat Adi Ortaklığına bağlı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız fesih edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı P. İnşaat Sanayi A.Ş. vekili; davacının müvekkili şirkete bağlı gerçekleşen çalışma süresinin bir yıldan kısa sürdüğünü, işyerinde ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yapmadığını, davacının hak kazandığı fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini ve yıllık izinlerini kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı S. Enerji Üretim San. Tic. A.Ş. vekili, müvekkili şirketin asıl işveren olmadığını savunmuştur
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi olarak kabul edilmeyeceği, davalı S. Enerji San. ve Tic. A.Ş. tarafından inşaat işlerinin davalı P. İnşaat Ticaret A.Ş. ile adi ortağı P. İnş. San. A.Ş."ye anahtar teslimi suretiyle verildiği, davacının iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı P. İnş. San. Tic. A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı P. İnş. San. Tic. A.Ş."nin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında temel uyuşmazlık davalılar arasındaki ilişkisinin geçerli ve kanuna uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olup olmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde, “asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.” denilerek alt işverenlik ilişkisinde muvazaaya bağlanan hukuki sonuç açıklanmıştır.
Alt işveren; bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Somut olayda Elektrik Piyasası Kanunu ve diğer mevzuata göre Rize ili İkizdere ve Kalkandere ilçelerindeki belli bir sahayı kapsayan C. Hidroelektrik santralini üretim lisans sahibi olarak yap işlet devret modeli ile yaparak lisans süresince işlettikten sonra santrali devlete bırakacak elektrik üretim şirketi olan davalı S. Enerji Üretim San. Tic. A.Ş., C. regülatörü ve Hes Y 4 tüneli ve denge bacası ulaşım yolu inşaatları ile mevcut yolların iyileştirilmesi inşaat işlerinin yapımı için P.İnşaat Ticarte A.Ş. – P.İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş. adi ortaklığı ile sözleşme imzalamıştır.
14.03.2013 tarihinde kabul edilen ve karar tarihinde yürürlükte olan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 22. maddesinde ise lisans sahibi tüzel kişiler, lisansları
kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabilirler. Ancak, bu durum ilgili lisans sahibi tüzel kişinin lisanstan kaynaklanan yükümlülüklerinin devri anlamına gelmez.
Hangi faaliyetlerin hizmet alımı yoluyla yaptırılabileceği Kurul tarafından belirlenir" denilmiştir.
Davalı şirketin 6446 sayılı Kanun"un 22. maddesindeki imtiyazdan yararlanmasında kuşku yoktur. Bu itibarla, davalı ile inşaat işini yapacak olan şirket ile arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı, hukuken geçerli bir asıl işveren -alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Hal böyle olunca, işçilik alacaklarından her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilmeden davalı S. Enerji Üretim San. Tic. A.Ş. yönünden husumet red kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.