11. Hukuk Dairesi 2018/2596 E. , 2019/4905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/12/2017 tarih ve 2016/204-2017/1486 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin katılma yolu ile davacı vekili ve davalı tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 07.04.2003 tarihi itibarı ile acentalık sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı ...’ın bu sözleşmeden kaynaklanan her türlü borca kefil olduğunu, sözleşme uyarınca davalı şirketin davacı şirket adına sigorta poliçesi tanzim etmeye ve prim tahsil etmeye yetkili kılındığını, sözleşmeye göre acentanın l hafta süresince tahsil ettiği primleri komisyon ve ilgili vergiler düşüldükten sonra en geç ertesi haftanın son iş gününün bitimine kadar davacıya intikal ettirmek zorunda olduğunu, buna rağmen davalı şirketin tahsil ettiği paraları bugüne kadar davacı şirkete teslim etmeyerek zimmetine geçirdiğini, bu nedenle acentalık sözleşmesinin 12.10.2005 tarihinde feshedildiğini, davacı şirket cari hesap dökümleri ve ticari kayıtlarına göre davalı şirketin yaklaşık 36.000 TL sigorta primini intikal ettirmediğini ileri sürerek şimdilik 35.539,82 TL sigorta primi alacağının sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kılınçarslan Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. temsilcisi, acentalık akdinin yasal kurallar içerisinde feshedilmediğini, feshin haksız olduğunu, fesihin Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edilmediğini, davacının iddia ettiği tarihten önce 13.08.2005 tarihinde bilgisayar ekranları kapatılmak sureti ile fiilen acentalık hizmetlerinin durdurulduğunu, bu tarihten sonra poliçe düzenlemelerinin imkansız hale geldiğini, yapılan tüm tahsilat ve primlerin davacıya intikal ettirildiğini, fakat taksitli prim tahsilatlarının yapılamadığını, bunun da davalının bilgisayarlarını kapatmasından kaynaklandığını, davacının cari hesap ekstresi düzenleyip kendisine tebliğ etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 17.maddesi gereği davacı ... şirketinin defter ve kayıtlarının taraflar arasındaki ihtilafta esas alınacağı, davalı şirketin 27/03/2003 tarihinden acentelik ekranının fiilen kapatıldığı 13/08/2005 tarihine kadar toplam 103.239,10 TL pirim üretilmiş olduğu, bu süre içerisinde davalının 12.454,97 TL komisyon hak ettiği, iptallere isabet eden komisyonlar düşüldükten sonra net komisyon tutarının 10.323,91 TL olduğu, davalının davacıya yapmış olduğu ödemelerin ise 85.615,76TL olduğu ve bakiye olarak davacının 7.299,43 TL alacağının kaldığı, davalının davacı tarafça gönderilen ve 02.06.2006 tarihinde tebliğ edilen 26.05.2006 tarihli ihtarname ile tanınan 5 gün süre sonunda temerrüde düştüğü ve temerrüt tarihinin 08.06.2006 tarihi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 7.299,43TL"nin 08/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek %25 oranından başlayan değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, katılma yolu ile davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinden doğan sigorta prim alacağının davalı acenteden tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizin 2014/9808 Esas, 2014/18854 Karar sayılı bozma ilamı gereği, davacı alacağının tespiti bakımından bilirkişi raporu alınmış, raporda; tarafların ticari defter ve rejistro kayıtlarına göre davalının acentelik faaliyetinin başladığı 27/03/2003 tarihinden acentelik ekranının fiilen kapatıldığı 13/08/2005 tarihine kadar toplam 103.239,10 TL pirim üretmiş olduğu, bu süre içerisinde davalının 10.323,91 TL %10 net komisyon hak ettiği, davalının davacıya yapmış olduğu ödemelerin ise 85.615,76 TL olduğu, bakiye olarak davacının 7.299,43 TL alacağı bulunduğu bildirilmiştir.
Ancak, yukarıda bahsedildiği gibi bilirkişi raporunda tahsil edilen prim tutarı toplamından %10 komisyon oranı uygulanarak davalının hak ettiği komisyon tutarı 10.323,91 TL olarak belirlenmişse de; taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesi ekinde bulunan komisyon ücret cetveline göre tek bir komisyon oranı değil her bir sigorta türü için uygulanacak farklı komisyon oranları belirlenmiştir.
Bu itibarla mahkemece davacı alacağının tespiti bakımından, yukarıda anlatılan hususlar nazara alınarak, önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.