17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13470 Karar No: 2019/5339 Karar Tarihi: 30.04.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/13470 Esas 2019/5339 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/13470 E. , 2019/5339 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 21/03/2013 tarihinde davacıların oğlu .... idaresindeki motosiklet ile davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında vefat ettiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, davalı ..."ya yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını ve halen ödeme yapılmadığını beyanla, davacıların uğramış olduğu destekten yoksun kalma zararı, cenaze giderleri, defin giderleri ve diğer maddi zararlarının tazmini için davacı ... için 500,00 TL, davacı ... için 500,00 TL açılan belirsiz alacak davasının kabulü ile davalı ... şirketinden temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacılar murisinin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti ve tazminattan düşülmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile; davacı ... için 40.263,71 TL ve davacı ... için 40.263,71 TL olmak üzere toplam 80.527,42 TL tazminatın (davalının sorumluluğu sigorta limiti ile sınırlı tutulmak kaydı ile) davalıdan alınıp davacılara verilmesine, bu miktarlara 02/06/2013 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle yakınlarının maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili savunmasında, desteğin müterafik kusurunun bulunduğunu ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi"nin 26.06.2015 tarihli raporunda; desteğin koruyucu kask takmaması ile etkin fren ve direksiyon tedbirinde bulunmaması sebebi ile %20 oranında kusurlu bulunduğu tespit edilmiştir. Desteğin koruyucu başlık takmayarak nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde seyretmesi sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecek hususlardan olup destek sürücünün koruyucu başlık takmaması gibi hususlar bilirkişi tarafından kusur oranı belirlenirken dikkate alınacak hususlar değildir. Mahkemece; öncelikle desteğin koruyucu başlık takmaması ile direksiyon ve fren tedbiri uygulamaması sebebi ile %20 oranında kusurlu olduğuna ilişkin tespitten % kaçlık oranın trafik akışına ilişkin olarak kural ihlali olduğunun tespiti ile belirlenen tazminattan bu kusur oranının indirilmesi, ondan sonra desteğin koruyucu kask olmaksızın motosiklet kullanması nedeniyle Dairenin yerleşik uygulamasına göre %20 oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. 2- Davalıya sigortalı aracın trafik kaydında kullanım amacının ticari olduğuna ilişkin ibare bulunmadığı ve dava dışı gerçek kişi adına kayıtlı olduğu görülmekle hükmedilecek tazminata yasal faiz yürütülmesi gerekirken ticari faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.